Sevgili oğlum Çağatay 27.09.2011 yılında Edirne de dünyaya
geldi. 3- 4 gün sonra dünyaya gelmesi beklenirken , bir anda suyum patladı,
ağrılarım sıklaştı, hemen doktorumuzu arayıp hastaneye gittik. Gece saat 22. de
sezaryen ile doğuma aldılar. Eşim Çağatay’ın babası İsmail ‘de hem baba
hem çocuk doktoru olarak doğuma girdi. Fakat bebek bayağı aşağı inmiş
sanıyorum, doktor çok zorlanarak onu almış. Doğduğunda yüzünün bir tarafı
mosmordu. Hayatımda öyle siyahlık görmemiştim. Başı şişti, ilk anda meme emdi
daha sonra güçsüzleşti ve emmez oldu. Doğduğundan birkaç gün sonra doktor
arkadaşlarımıza oğlumuzu gösterme ihtiyacı duyduk. O anda hiç kimse onun doğum
sıkışmasından beyninin % 70 inin hasar gördüğünü anlamadı ve bizim hayatımızın
en büyük acısı, serüveni, yolculuğu, şifa arayışı aslında bizim için başlamış
oldu.
Oğlumuzun babası çocuk doktoru yani klasik tıp uygulayıcısı
, annesi bütünleyici tıp yöntemleri
üzerine çalışan bir danışmandı. Bu nasıl zor bir durumdu ki bu güne kadar
anlattıklarımızı, öğrettiklerimizi şimdi biz yaşıyorduk. Başkaları bizden bir
şeyler öğrenmeye motive olmaya gelirken şimdi biz ne yapacaktık????
Eşim ve ben gece gündüz araştırmalar yaptık. Hem klasik tıp
alanında hem bütünleyici tıp alanında…
Bildiğimiz tüm yöntemleri denedik. Tüm doktorlara gittik.
Dünyanın her tarafındaki bu konu üzerine önemli doktorlarla görüştük, oğlumuzu
götürdük, yazıştık. Şanslıydık her yerden bir şekilde cevap aldık ama geneli
umutsuzdu. Kimisi çok acıklı, acımasız konuştu. Bazıları Allahtan ümit kesilmez
dedi. Önce mikrosefali dediler, daha sonra SP olduğunu söylediler.
Biz ısrarla kimseye inanmadık. Şifa varsa, hastalık
bilinmeyen boyutlarımızda seçimse bu seçimi biz Yaradan'ın izniyle mutlaka
farklı boyutlara taşımalıyız dedik. Bize göre o, muhteşem bir sevginin
çocuğuydu ve sevgi bir tür şifaydı..
Oğlumuz ellerini hiç, bedenini çok kısıtlı, gözlerini de hiç
kullanamıyordu..
Çağatay'dan önce sanıyorduk ki işlerimiz ile ilgili güzel
bilgimiz deneyimimiz var. Oysa biz hiçbir şey bilmiyormuşuz.
Onlarca yeni metot
öğrendik , dersler aldık, yeni uzun eğitimlere başladık.
Öğrenip, öğrenip oğlumuza uyguladık. Duyduğumuz her şeyi
değerlendirdik, gittik kafamıza uyanları yaptık, bir çoğunu önce kendimize
uyguladık.
Oğlumuz elimizdeki MR ve tomografi haritasının aksine çok
değişik gelişim sergiledi. Ama hala elleriyle bir şey yapmıyor ellerini kasıyor
ve gözleri görmüyordu, boynu sürekli dik durmuyordu.
Bundan 8 ay önce bir danışanım tarafından tesadüfen gelen
bir mesajın ardına düştük. Brezilyada son 2000 yılın en büyük şifacısı olarak
adlandırılan Joao DEUS varmış. 2 milyon kişiyi iyileştirmiş. Düştük onun peşine
ve belki de yaptıklarımızın en sonuncusuydu, her şeyi denerken anne baba olarak
Yaratıcıya sonsuz teslimiyeti başaramamıştık. En son çare olarak orayı gördük
kendi içimizde..
19 Temmuz da İsviçre’de çalışmasına katıldık 10000 kişi
vardı aynı anda. Yaradan mucizevi şekilde yardım etti ve çalışmada oğlumuz
seçildi. Biz hiçbir şey söyleyemeden, Joao gözlerine psişik ameliyat yaptım dedi.
O gün bizim doğum günümüzdü sanki, en azından artık onun
şifa sürecine teslim olmuştuk.
Çalışma yapılalı 8 gün oldu. Şimdi ellerimizi oğlumuzun
gözünün yakınına götürdüğümüzde oğlumuz ellerimizi görüyor, hareketleri çok
canlı, ismini söylediğimizde sesin geldiği tarafa bakıyor.
Biz tamamen iyileşeceğine sonuna kadar inançlıyız.
Bu çok yorucu ve zorlu dönemi ; İnsanların , bu tür acılar
yaşayanların yoluna ışık tutması için, umut olması için, paylaşmaya, değişik
şifa yollarını görünür kılmaya, naçizane elimizden geldiğince anlatmaya ailece
gönüllüyüz .
SEVGİ VE IŞIKLA……
UZUN AİLESİ
İletişim:Telefon: +90 284 225 34 22
Fax: +90 284 225 34 22
Adres: Şükrüpaşa mah. Arda cad. Karabıçak Rezidance F Blok Kat 1 Edirne