Canım Hocam Duran
Türkoğlu’na sevgi ve hürmetimle………
“Hayatımın
armağanlarını deneyimlemek için zaman ve mekan yaratmayı seçiyorum “
Story Waters
AĞLAMAM ZAMAN ALDI
Kaç zaman oldu ben hala gittiğine inanmadım
Unutman imkansız döneceğin güne hazırlandım
Bir yaz bahçesi içim anılar soluk çiçekler
Bakıp büyütmesem her gün elbet ölüp gidecekler
Zaman dondu sanki her şey sıradandı
İyiyim dedim herkese
Ağlamam zaman aldı
Birkaç eşyan vardı bende öylece kaldı
Yoktun artık yanımda anlamam zaman aldı
Ağlamam zaman aldı
Bir eski zaman kadınının mektubundaki zarafet
Tutsak bir şairin göz pınarlarındaki hasret
O kadar kırılgan içimdeki çocuk sana inanan
O kadar naif ki hala gittiğini anlayamayan
Zaman dondu sanki her şey sıradandı
İyiyim dedim herkese
Ağlamam zaman aldı (MODEL )
Yıllar önce
fizyoterapist arkadaşım Gülnur ,biz bir eğitim alıyoruz ismi Kuantum Dokunuş
hocamız Duran Türkoğlu, evimize davet ettik bize bir merkezde vermek isterim
eğitimi dedi ,dedi ve senin merkezinde çalışmamızı yapmamız uygun mudur dedi.
Sonra hocanın telefonunu aldım ve ilk görüşmemizi yaptık, çalışmanın
kurumumuzda yapılmasına karar verdik. Gün geldi hocam Edirne’ye geldi, ben de o
grupla kuantum dokunuş eğitimi aldım hocamdan ve onu , kalbini çok sevdim.Duran
Türkoğlu Kuantum Dokunuş kitabını Türkçeye çevirmişti.
KUANTUM DOKUNUŞ
NEDİR ?
Kuantum
dokunuşu görülmeden inanılması imkansız bir şifa sistemidir.Etkileri öylesine hızlı
ve olağan dışıdır ki, hafif bir dokunuşla ağrıların azaldığını yada yok
olduğunu, açık yaraların hızla kapanmaya başladığını,kemiklerin kendilerini
yeniden düzenlediklerini görebiliriz.
Kuantum dokunuşunu öğrenerek kendimizi güçlendirmek, yaşamımıza renk katmak için beden taramaları yaparak farkındalığımızı artırmak ve nefes tekniklerini öğrenmek yeterlidir.
Kuantum dokunuşu için, işlevi gereği uyumlama tekniği diyebiliriz. Şöyleki: Bir odanın duvarlarına karşılıklı olarak iki sakraçlı saat yerleştirelim, ve değişik yönlerde çalıştıralım. Bir süre sonra her iki saatinde sakraçı aynı yönde çalışıyor olacaktır.
Aynı şekilde: sıcak bölgelerde akşam saatleri bazı yerlere kümelenip düzensizce yanıp sönen ateş böcekleri. Kısa bir süre sonra tek bir ışık olarak yanıp söneceklerdir. Bütün bunlar doğal olarak uyumlanmadır.
Kuantum dokunuşu, iki değişik enerji frekansına sahip bedenin bir araya gelip, enerjisi düşük olanın yüksek olana uyumlanarak şifa sürecine girmesidir.
Binlerce yıldır bir çok kültür tarafından bilinen ve kullanılan yaşam gücünü sadece batı kültürü kabul edememıstir. Batı kültürü her şeyin niyesi ve ispatı olması gerektiğini düşündüğünden yaşam gücünü kabullenememişlerdir. Çünkü yaşam gücünü ölcebilecek aletleri yoktu, elle tutamıyor gözle göremiyorlardı ve kabul edilemezdi.Bu yaklaşam, dokunamadıkları,koklayamadıkları hatta boyutlarını ölçemedikleri için sevgi denilen o yüce evrensel enerjiyi yok saymak gibi bir yaklaşımdı.
Yaşam enerjisi insan zekasının üstünde bir zeka seviyesinde işler ve yaşayanla yaşamayanı ayırt eder.Quantum-Touch, nefesimiz yardımıyla çakralarımızda güçlendirip ellerimizle yönlendirdiğimiz çok güçlü ve hızlı sonuca varan enerji sistemidir. Evrende varolan ve farkında olmadığımız için yararlanmadığımız bu enerji hafif dokunuşlarlarla kendimizin veya başkalarının enerji frekanslarını yükseltip, vücudun kendi kendisini iyileştirmesine ve yaşam kalitesini arttırmasına aracılık eder.
Quantum-Touch’da Reiki’de olduğu gibi uyumlama yada sembol yoktur sadece bolca pratik gerektirir. Quantum-Touch eğitimi alıp nefes tekniklerini ve el pozisyonlarını öğrenen bir kişi, kendisine şifa verebildiği gibi yanındaki birine ya da uzaktaki birine, yada birilerine ( aynı anda birden fazla kişiye şifa gönderilebilir) rahatlıkla şifa gönderebilir. Bu şifa fiziksel bedene olduğu kadar duygusal bedenede etki eder.
Nıye hasta oluruz
Tüm canlıların bedenleri mükemmel bir donanıma sahiptir. Ve tüm organlar,dokular insan zekasının cok üstünde bir ahenkle işlerler. Ne zamanki bu dokulardan yada organlardan bazıları zayıf düşerse ağrılar,sızılar başlar, bizde buna hastalık deriz. Oysa bedendeki enerji titreşim seviyesi zayıflamış denge bozulmuştur. Dengesi bozulan beden ahenk içerisinde çalışamıyacaktır.
Kuantum dokunuşu genel anlamıyla uyumlama teknıgıdır. Bedenımızın duzensız calısan bölgelerinin duzenli calısan bölgelerine uyumlanmasını saglayarak sifanın gerceklesmesı için aracı olur. Quantum-Touch uygulayıcısı,quantum-touch tekniklerini uygulayarak kendi enerji frekansını en yüksek seviyede tutmayı öğrenmiştir Ellerini hasta bedene dokundugunda, o bedenin zayıf olan enerjisi kendisine sunulan bu yüksek rezonansa uyumlanacaktır. Bu sayede, rezonansı yükselen kişinin beden zekası şifa için gerekeni yapacaktır
Kuantum dokunuşu ve uyku
Enerji verdiğimiz kişi gözleri kapalı vaziyette yattığı zaman genellikle birkaç dakika içinde uyumaya başlarlar. Bunlar çoğunlukla derin meditasyonda gibi olurlar.Çoğu kişiler dinlendirici bir uykuya girer, bazılarıda gözlerini hızla hareket ettirirler.
Bunu nasıl yaparsınız. Ellerinizi kişinin başının altına koyun, yada, bir elinizi alnına diğerini başının arkasına koyun ve enerjiye başlayın. Çoğu kişiler birkaç dakika içinde uykuya geçeceklerdir. Genellikle 5-6 dakika sonra göz hareketlerini izlemek mümkündür.
Bu metodu genellikle, kişi uyku problemi çekiyorsa, aşırı asabi durum varsa yada travma geçirmişse uygularız. Sonuç mükemmeldir.
Richard Gordon
Dokunmanın gücü
Yapılan araştırmalar, dokunmanın gizemli gücünü ortaya çıkarmışlardır. Dokunularak ( kucağa alınan, okşanan,elinde tutulan...vb.) bebeklerin, bu duygulardan yoksun büyüyen yaşıtlarına göre daha ıyı ve hızlı geliştiklerini, bağışıklık sistemlerinin daha güçlü olduğunu, yaşıtlarına göre daha az hastalandıklarını göstermiştir. Hatta dokunmadan yoksun büyüyen çocukların, ciddi duygusal bozukluklar yaşadıklarını saldırgan davranışlar sergilediklerini göstermiştir.
Sadece fiziksel bir temas olsaydı dokunmak,oyuncak bebeklerde karşılayabilirdi çocuğun dokunma ihtiyacını. Oysa, ağlayan bir bebeğe vereceğiniz oyuncak yada onun yatagı onu susturmaya yetmiyor ama anne yada baba kucağa aldığında dakikalar içinde ağıt kesiliyor. Sevdiklerimize , anne babamıza sarılmamız onlara en güçlü ilaç gibi gelebiliyor. Hatta annemizin başımızı okşaması rahatlamamızı sağladığı gibi genelde baş ağrımızıda gideriyor.
Peki, nedir dokunmadaki gizem.Burda söz konusu olan sıradan fiziksel bir dokunuş değil, sevgi ile yoğrulmus güzel bir enerjinin temasıdır. Bu da Yaşam gücü'dür.
Kuantum dokunuşu ve Hayvanlar
Hayvanlarla çalışmak çok zevkli olabilir. Çünkü, sevgilerini vermek için her zaman hazırdırlar. Onlar insan ayırmaz, iyi kötü diye yargılamaz. Kendi hislerimize göre seçeceğimiz bölgeye sandwich pozisyonu en uygun pozisyondur.İlerleyen dakikalarda hayvan enerjiye ihtiyac olan bölgeyi elimizin altına getirecektir. Sadece bilmemiz gereken nokta enerjide yanlış yapamayız. Seanstan sonra alacağınız teşekkür sizi şaşırtacaktır.
Rezonans
Eski tip sakraçlı saatleri biliriz. Bu saatleri karşılıklı duvarlara asıp sakraçlarını değişik yönlere çalıştırırsak bir kaç gün içinde sakraçların aynı yönde sallandığını görürüz.
Aynı şekilde, sıcak gecelerde ağaçlara kümelenen ateş böcekleri, başlangıçta düzensiz bir şekilde yanıp sönerler ama kısa süre sonra hepsi ışıklarını düzenli bir şekilde yakıp söndürürler.
İki şey, rezonans ve uyumlama vasıtasıyla farklı frekanslarda titreşiyorlarsa, ya daha düşük titreşim yükselecek, ya yüksek titreşim düşecek veya ortada birleşeceklerdir.
Kuantum-Dokunuş uygulayıcısı, beden taraması ve nefes tekniklerini kullanarak kendi titreşimini en yüksek seviyeye çıkarmayı öğrenmiştir. Ellerini enerjisi düşük bir bedene uzattığında, o beden kendi frekansını uygulayıcının titreşim frekansına uyumlayacaktır. Yüksek frekansa geçen beden zekası aldığı bu enerjiyi nasıl kullanacağını iyi bildiğinden şifanın gerçekleşmesi için gerekeni yapacaktır.
Rezonans Kuralları
* Enerjiyi Çalıştır. Tüm beden taraması fiziksel bedenin hislerini güçlendirerek ellerimizden akmasını sağlıyacaktır.
* Körükcünün körüğü gibidir nefes. Ne kadar çok hava hareket ettirilirse iletişim ve diğer kişinin seviyesine düşmekten korunma o kadar güçlü olur.
* Nefesini Enerjiye bağla. Beden taraması nefes teknikleriyle birleştirilip uygulama yapıldıkca nefesimizle hislerimiz birbirine bağlanacaktır.
* Niyet et. Kişinin en yüksek hayrına şifa için yeterli etkendir.
* Sevgi ve şükran hissedin. Bilinçli olarak sevgi ve şükran dygularımızı canlı tutmak rezonansımızı yükseltir.
* Pozitif beklentide olun. Enerji insan zekasının üstünde bir zeka seviyesinde çalışır. Bu durumda bedenin mucizeler yaratabileceğine inanmak, şifanın gerçekleşmiş olduğunu düşünmek dahi şifaya yardımcı bir etkendir.
* Tüm dikkatinizi verin. Reikide odaklanmak gerekmez, Kuantum-Dokunuş da odaklanmanın etkisi inkar edilemez.
* Sonuçla ilgilenmeyin. Biz kişinin rezonansını yükseltmesine yardımcı oluyoruz. sadece sonuç bizim işimiz değildir. Kişinin bedensel zekası o enerjiyi nasıl kullanacaktır bilemeyiz.Bırakırız onu enerji düşünsün.
* Güven. Etken bir unsurdur. Kendimize, rezonansımızın yeterli yükseklikte olduğuna, bunun seans için yeterli olduğuna ve SÜREÇ-e güvenmeliyiz
Kuantum Şifa
Normal masaj seanslarında görülemeyen bir uygulama. Reiki ve Kuantum-Dokunuş enerjilerini harmanlayan sihirli parmakların haifif dokunuşları sayesinde meydana getirdikleri güçlü enerji hem bedeninizi hem duygularınızı rahatlatacak. Bu uygulama sırasında rahatlamanız yanında siz farkında olmadan ŞİFA alacaksınız. Bunlarda bazıları:
• Uykusuzluk yada huzursuz uyku sorunlarının çözümünde yardımcı olur
• Görme bozukluklarını, gözle ilgili problemlerin şifaya kavuşmasında yardımcı olur.
• Kronik sorunların ilerlemesini engeller ve yavaş yavaş iyileşme sağlamaya yardımcı olur.
• Duygusal bedene etki ederek rahatlık ve sakinlik sağlar.
• Sinüs problemlerini çözmede yardımcı olur.
• Bedeni toksinlerden arındırır
• Kasık ve belde oluşan Fıtık sorununa yardımcı olur.
• Duygusal blokajları çözer şifanın önündeki engelleri kaldırır
• Boyun sorunlarını gidermeye yardımcı olur
• Romatizma sorunlarını gidermekte yardımcı olur
• Açık yaraların çabuk ve kolayca kapanmasını sağlar
• Bağımlılıklardan kurtulunmasında yardımcı olur
• Kemiklerin kendiliğinden düzene girmesine yardımcı olur.
• Nefret öfke gibi istenilmeyen duygulardan arınmayı sağlar
• Bedenin enerji seviyesini yükselterek güç kazanmasını sağlar
Bunlar sadece bir kaç örnektir Kuantum şifaya. Çünki, enerji rahatsızlık ayrımı yapmaz. Baş dönmesi ile romatizma arasında bir fark yoktur enerji için. Tüm bedene uyguladığımız enerji, bedende gerekli yere kendisi gideceği gibi öncelikle bedenin rahatlamasını sağlayabilecektir.
-alıntıdır-
Kuantum-Dokunuş'a inanmak gerekir mi?
Bu tekniği deneyimlemeniz için Kuantum-Dokunuş'a inanmanız gerekmez, izin verin yeterlidir. Yaşam gücü enerjisi her anlamda çalışacak ve gerekeni yapacaktır. Ancak, inanılarak yapılan her şeyin güzel sonuç verdiği gibi, inanarak alınan şifa çalışmasının ne kadar güçlü olabileceğini de bilmek gerek.
Elbiseleri çıkarmak gerekir mi?
Seanslarda elbise çıkarılması yanlış ve gereksizdir, ancak ceket kazak gibi ağır giysilerin çıkarılması hareketi kolaylaştırır.
Enerjiyi almak ağrılı mıdır?
Bazen insanlar enerji alırken ağrıların arttığını hatta dayanmaktan zorlandıklarını hissederler. Bu kadar şiddetli tepki gösteriliyorsa bu enerjinin yoğunluğunu gösterir. Bu çok normaldir ve saniyeler veya dakikalar içinde kaybolacaktır. Bu gibi durumlar şifanın gerçekleşmekte olduğunun işaretidir. Burada önemli olan ağrı geçinceye kadar seansa devam edilmesidir. O anda seansı bırakmak, kişiyi rahatsız haliyle bırakmak olacaktır.
Ya da seanstan sonra evinize gittiniz ağrılarınız çoğaldı. Endişe etmeye gerek yok, aynı durum söz konusudur. Enerji iyi çalışıyor demektir. Biraz sabredin, her şey geçicidir.
Kuantum-Dokunuş’un duygulara etkisi var mıdır?
Çözümlenmemiş duygular enerjiyi bloke ederek hastalığın geri gelmesine neden olabilir. Kuantum-Dokunuş'un amacı kişinin duygusal sorunlarını çözmek değil, duygusal dengeyi ve merkezleşme hissini bulmalarına, duygularını daha olumlu ve sorumlu olarak kullanmalarına yardımcı olmaktır. Kuantum-Dokunuş seansından sonra kişinin duyguları daha dengeli ve uyumlu olacaktır. Enerji duygusal ya da fiziksel sorun diye bir ayrım yapmaz, nerede ihtiyaç varsa oraya akar ve gerekeni yapar.
Kuantum-Dokunuş’un yan etkileri var mıdır?
Hayır. Bu güne dek herhangi bir yan etkisi duyulmamıştır. Kuantum-Dokunuş uygulamalarında herhangi bir ilaç ya da alet kullanılmamaktadır. Sadece eller vasıtasıyla evrenin şifa enerjisine aracılık edilmektedir. Zaten, genel anlamıyla Kuantum uyumlama tekniğidir. Uygulayıcının yüksek rezonansına şifacının (uygulamayı alan kişi) bedensel zekâsı kısa sürede uyum sağlayıp şifanın gerçekleşmesine zemin hazırlar. Uygulandığı her canlıyı doğal haline dönüştürme, toksinlerinden arındırma özelliği taşır. Eğitim seminerlerimizde su üzerine yaptığımız çalışmalar bunun kanıtıdır, su katkı maddelerinden arındırılıp özüne dönüştürülüyor. Amerika’da birçok hastanenin doktor ve hemşirelerinin hastalarına kuantum-dokunuş uygulamakta oldukları bilinmektedir.
Kemikler ve Kuantum-Dokunuş
Kuantum-Dokunuş ile, özünde taşıdığı güçlü uyumlayıcı enerji yoluyla, kemiklerin kendiliğinden düzene girdiğini, yaraların kısa sürede kapandığını, ağrıların yerini tebessüme bıraktıklarını görebiliriz.
Kemikler üzerinde çalışırken, kemiğin nerede ve nasıl durması gerektiğini bilmek bizim işimiz değildir. Kişinin beden zekâsı bunu çok iyi biliyordur, enerji seviyesi yeterli yüksekliğe ulaştığında kemikleri olması gerektiği yerlere koymayı seçecektir. Enerjiyi çalıştırdığımızda birçok şifa gerçekleşebilir. Hafif bir dokunuş kemiklerin hareket etmesini, hücre seviyesinde birçok değişikliğin oluşmasını sağlayabilir.
Bazen hiç bir şey değişmemiş gibi görünebilir. Bu, şifanın olmadığı anlamına gelmemelidir. Şifa saniyeler içinde de gelebilir, 20-30 dakika içinde de. Bazı hallerde daha fazla zaman alabilir. Bu tamamen hastalığın durumuna bağlıdır.
Şifa Halinde Neler Olur?
Şifa halindeyken, şifacının enerji alanı ile hastanın enerji alanı rezonansa girip şifacıdan hastaya enerji transferi sağlandığı için hastayı şifacı iyileştirmiş gibi algılanır. Aslında iyileştirici güç hastanın bizzat kendi iç dinamiklerinde yatar. Her şeyden önce şifacılar, derin şuurunda gerçekten de iyileşmeyi isteyenlere yardım edebilir. Eğer bir varlık günlük şuurda iyileşmeyi istediği halde derin şuurunda iyileşmeyi istemiyorsa veya ölme vakti geldiyse şifa eylemi başarısızlıkla sonuçlanır.
Birey derin şuurunda iyileşmeyi istiyorsa şifacının aktardığı enerjiler hastanın fizik ve enerji bedeni arasındaki bütünlüğü yeniden kurar. Enerji alanındaki düşük titreşimli bloklar çözülür. Süptil enerji kanalları veya meridyenlerdeki enerji akışı tekrar doğal ritmine döner. Enerji alanından fizik bedene gelen uyaranlar güçlenir. Gerisi o bedeni yöneten ruh varlığının ve bedenin otonomisine kalır.
Hastanın yaşadığı ıstıraplar, iç gözlemlerinin kazandırdıkları ve şifacının transfer ettiği enerjiler hastanın şuur titreşimlerinin artmasına, enerji alanı frekansının yükselmesine, önceki halden yeni bir hale değişmesine neden olur. Bu değişim sonucu organ ve sistemlere gelen impulslar gerek genetik malzemenin, gerek hormonal sistemin, gerekse sinir sisteminin birbiriyle eşgüdümlü ve yeni bir tempoda çalışmasını başlattığı anda iyileşme gerçekleşir.
Bu nedenle kişisel bir çaba sarfetmeden yalnızca şifacılardan yardım beklemek insanı iyileştirmez. Değişim için, iyileşmek için şuurlu bir çaba sarfedilmeden, eski inanç ve değerler yeni ve kaliteli inanç ve değerlerle değiştirilmeden, içinde bulunulan statiklikten, ataletten kurtulmadan, kendi bireysel varoluş sorumluluğunu üstlenmeden iyileşmek mümkün olmaz. Hal böyle olunca şifacılardan yardım alınsa bile alınan yardımlar geçici olarak rahatlatan, gevşeten hoş anlar olmaktan öteye gitmez. Ruhsal değişimde ve gerçekten de şifa bulmada dışarıdan transfer edilen enerjiler değil iç varlığımızdan gelen enerjiler rol alır. Dışarıdan transfer edilen enerjiler ancak iç varlığımızdaki devinimi tetikleyip hızlandırabilir.
kuantum dokunuşunu detaylarıyla öğrenmek isterseniz.
Kuantum Dokunuş / Şifa Verme Gücü
Richard Gordon kitabını okuyabirsiniz.
Kuantum dokunuşunu öğrenerek kendimizi güçlendirmek, yaşamımıza renk katmak için beden taramaları yaparak farkındalığımızı artırmak ve nefes tekniklerini öğrenmek yeterlidir.
Kuantum dokunuşu için, işlevi gereği uyumlama tekniği diyebiliriz. Şöyleki: Bir odanın duvarlarına karşılıklı olarak iki sakraçlı saat yerleştirelim, ve değişik yönlerde çalıştıralım. Bir süre sonra her iki saatinde sakraçı aynı yönde çalışıyor olacaktır.
Aynı şekilde: sıcak bölgelerde akşam saatleri bazı yerlere kümelenip düzensizce yanıp sönen ateş böcekleri. Kısa bir süre sonra tek bir ışık olarak yanıp söneceklerdir. Bütün bunlar doğal olarak uyumlanmadır.
Kuantum dokunuşu, iki değişik enerji frekansına sahip bedenin bir araya gelip, enerjisi düşük olanın yüksek olana uyumlanarak şifa sürecine girmesidir.
Binlerce yıldır bir çok kültür tarafından bilinen ve kullanılan yaşam gücünü sadece batı kültürü kabul edememıstir. Batı kültürü her şeyin niyesi ve ispatı olması gerektiğini düşündüğünden yaşam gücünü kabullenememişlerdir. Çünkü yaşam gücünü ölcebilecek aletleri yoktu, elle tutamıyor gözle göremiyorlardı ve kabul edilemezdi.Bu yaklaşam, dokunamadıkları,koklayamadıkları hatta boyutlarını ölçemedikleri için sevgi denilen o yüce evrensel enerjiyi yok saymak gibi bir yaklaşımdı.
Yaşam enerjisi insan zekasının üstünde bir zeka seviyesinde işler ve yaşayanla yaşamayanı ayırt eder.Quantum-Touch, nefesimiz yardımıyla çakralarımızda güçlendirip ellerimizle yönlendirdiğimiz çok güçlü ve hızlı sonuca varan enerji sistemidir. Evrende varolan ve farkında olmadığımız için yararlanmadığımız bu enerji hafif dokunuşlarlarla kendimizin veya başkalarının enerji frekanslarını yükseltip, vücudun kendi kendisini iyileştirmesine ve yaşam kalitesini arttırmasına aracılık eder.
Quantum-Touch’da Reiki’de olduğu gibi uyumlama yada sembol yoktur sadece bolca pratik gerektirir. Quantum-Touch eğitimi alıp nefes tekniklerini ve el pozisyonlarını öğrenen bir kişi, kendisine şifa verebildiği gibi yanındaki birine ya da uzaktaki birine, yada birilerine ( aynı anda birden fazla kişiye şifa gönderilebilir) rahatlıkla şifa gönderebilir. Bu şifa fiziksel bedene olduğu kadar duygusal bedenede etki eder.
Nıye hasta oluruz
Tüm canlıların bedenleri mükemmel bir donanıma sahiptir. Ve tüm organlar,dokular insan zekasının cok üstünde bir ahenkle işlerler. Ne zamanki bu dokulardan yada organlardan bazıları zayıf düşerse ağrılar,sızılar başlar, bizde buna hastalık deriz. Oysa bedendeki enerji titreşim seviyesi zayıflamış denge bozulmuştur. Dengesi bozulan beden ahenk içerisinde çalışamıyacaktır.
Kuantum dokunuşu genel anlamıyla uyumlama teknıgıdır. Bedenımızın duzensız calısan bölgelerinin duzenli calısan bölgelerine uyumlanmasını saglayarak sifanın gerceklesmesı için aracı olur. Quantum-Touch uygulayıcısı,quantum-touch tekniklerini uygulayarak kendi enerji frekansını en yüksek seviyede tutmayı öğrenmiştir Ellerini hasta bedene dokundugunda, o bedenin zayıf olan enerjisi kendisine sunulan bu yüksek rezonansa uyumlanacaktır. Bu sayede, rezonansı yükselen kişinin beden zekası şifa için gerekeni yapacaktır
Kuantum dokunuşu ve uyku
Enerji verdiğimiz kişi gözleri kapalı vaziyette yattığı zaman genellikle birkaç dakika içinde uyumaya başlarlar. Bunlar çoğunlukla derin meditasyonda gibi olurlar.Çoğu kişiler dinlendirici bir uykuya girer, bazılarıda gözlerini hızla hareket ettirirler.
Bunu nasıl yaparsınız. Ellerinizi kişinin başının altına koyun, yada, bir elinizi alnına diğerini başının arkasına koyun ve enerjiye başlayın. Çoğu kişiler birkaç dakika içinde uykuya geçeceklerdir. Genellikle 5-6 dakika sonra göz hareketlerini izlemek mümkündür.
Bu metodu genellikle, kişi uyku problemi çekiyorsa, aşırı asabi durum varsa yada travma geçirmişse uygularız. Sonuç mükemmeldir.
Richard Gordon
Dokunmanın gücü
Yapılan araştırmalar, dokunmanın gizemli gücünü ortaya çıkarmışlardır. Dokunularak ( kucağa alınan, okşanan,elinde tutulan...vb.) bebeklerin, bu duygulardan yoksun büyüyen yaşıtlarına göre daha ıyı ve hızlı geliştiklerini, bağışıklık sistemlerinin daha güçlü olduğunu, yaşıtlarına göre daha az hastalandıklarını göstermiştir. Hatta dokunmadan yoksun büyüyen çocukların, ciddi duygusal bozukluklar yaşadıklarını saldırgan davranışlar sergilediklerini göstermiştir.
Sadece fiziksel bir temas olsaydı dokunmak,oyuncak bebeklerde karşılayabilirdi çocuğun dokunma ihtiyacını. Oysa, ağlayan bir bebeğe vereceğiniz oyuncak yada onun yatagı onu susturmaya yetmiyor ama anne yada baba kucağa aldığında dakikalar içinde ağıt kesiliyor. Sevdiklerimize , anne babamıza sarılmamız onlara en güçlü ilaç gibi gelebiliyor. Hatta annemizin başımızı okşaması rahatlamamızı sağladığı gibi genelde baş ağrımızıda gideriyor.
Peki, nedir dokunmadaki gizem.Burda söz konusu olan sıradan fiziksel bir dokunuş değil, sevgi ile yoğrulmus güzel bir enerjinin temasıdır. Bu da Yaşam gücü'dür.
Kuantum dokunuşu ve Hayvanlar
Hayvanlarla çalışmak çok zevkli olabilir. Çünkü, sevgilerini vermek için her zaman hazırdırlar. Onlar insan ayırmaz, iyi kötü diye yargılamaz. Kendi hislerimize göre seçeceğimiz bölgeye sandwich pozisyonu en uygun pozisyondur.İlerleyen dakikalarda hayvan enerjiye ihtiyac olan bölgeyi elimizin altına getirecektir. Sadece bilmemiz gereken nokta enerjide yanlış yapamayız. Seanstan sonra alacağınız teşekkür sizi şaşırtacaktır.
Rezonans
Eski tip sakraçlı saatleri biliriz. Bu saatleri karşılıklı duvarlara asıp sakraçlarını değişik yönlere çalıştırırsak bir kaç gün içinde sakraçların aynı yönde sallandığını görürüz.
Aynı şekilde, sıcak gecelerde ağaçlara kümelenen ateş böcekleri, başlangıçta düzensiz bir şekilde yanıp sönerler ama kısa süre sonra hepsi ışıklarını düzenli bir şekilde yakıp söndürürler.
İki şey, rezonans ve uyumlama vasıtasıyla farklı frekanslarda titreşiyorlarsa, ya daha düşük titreşim yükselecek, ya yüksek titreşim düşecek veya ortada birleşeceklerdir.
Kuantum-Dokunuş uygulayıcısı, beden taraması ve nefes tekniklerini kullanarak kendi titreşimini en yüksek seviyeye çıkarmayı öğrenmiştir. Ellerini enerjisi düşük bir bedene uzattığında, o beden kendi frekansını uygulayıcının titreşim frekansına uyumlayacaktır. Yüksek frekansa geçen beden zekası aldığı bu enerjiyi nasıl kullanacağını iyi bildiğinden şifanın gerçekleşmesi için gerekeni yapacaktır.
Rezonans Kuralları
* Enerjiyi Çalıştır. Tüm beden taraması fiziksel bedenin hislerini güçlendirerek ellerimizden akmasını sağlıyacaktır.
* Körükcünün körüğü gibidir nefes. Ne kadar çok hava hareket ettirilirse iletişim ve diğer kişinin seviyesine düşmekten korunma o kadar güçlü olur.
* Nefesini Enerjiye bağla. Beden taraması nefes teknikleriyle birleştirilip uygulama yapıldıkca nefesimizle hislerimiz birbirine bağlanacaktır.
* Niyet et. Kişinin en yüksek hayrına şifa için yeterli etkendir.
* Sevgi ve şükran hissedin. Bilinçli olarak sevgi ve şükran dygularımızı canlı tutmak rezonansımızı yükseltir.
* Pozitif beklentide olun. Enerji insan zekasının üstünde bir zeka seviyesinde çalışır. Bu durumda bedenin mucizeler yaratabileceğine inanmak, şifanın gerçekleşmiş olduğunu düşünmek dahi şifaya yardımcı bir etkendir.
* Tüm dikkatinizi verin. Reikide odaklanmak gerekmez, Kuantum-Dokunuş da odaklanmanın etkisi inkar edilemez.
* Sonuçla ilgilenmeyin. Biz kişinin rezonansını yükseltmesine yardımcı oluyoruz. sadece sonuç bizim işimiz değildir. Kişinin bedensel zekası o enerjiyi nasıl kullanacaktır bilemeyiz.Bırakırız onu enerji düşünsün.
* Güven. Etken bir unsurdur. Kendimize, rezonansımızın yeterli yükseklikte olduğuna, bunun seans için yeterli olduğuna ve SÜREÇ-e güvenmeliyiz
Kuantum Şifa
Normal masaj seanslarında görülemeyen bir uygulama. Reiki ve Kuantum-Dokunuş enerjilerini harmanlayan sihirli parmakların haifif dokunuşları sayesinde meydana getirdikleri güçlü enerji hem bedeninizi hem duygularınızı rahatlatacak. Bu uygulama sırasında rahatlamanız yanında siz farkında olmadan ŞİFA alacaksınız. Bunlarda bazıları:
• Uykusuzluk yada huzursuz uyku sorunlarının çözümünde yardımcı olur
• Görme bozukluklarını, gözle ilgili problemlerin şifaya kavuşmasında yardımcı olur.
• Kronik sorunların ilerlemesini engeller ve yavaş yavaş iyileşme sağlamaya yardımcı olur.
• Duygusal bedene etki ederek rahatlık ve sakinlik sağlar.
• Sinüs problemlerini çözmede yardımcı olur.
• Bedeni toksinlerden arındırır
• Kasık ve belde oluşan Fıtık sorununa yardımcı olur.
• Duygusal blokajları çözer şifanın önündeki engelleri kaldırır
• Boyun sorunlarını gidermeye yardımcı olur
• Romatizma sorunlarını gidermekte yardımcı olur
• Açık yaraların çabuk ve kolayca kapanmasını sağlar
• Bağımlılıklardan kurtulunmasında yardımcı olur
• Kemiklerin kendiliğinden düzene girmesine yardımcı olur.
• Nefret öfke gibi istenilmeyen duygulardan arınmayı sağlar
• Bedenin enerji seviyesini yükselterek güç kazanmasını sağlar
Bunlar sadece bir kaç örnektir Kuantum şifaya. Çünki, enerji rahatsızlık ayrımı yapmaz. Baş dönmesi ile romatizma arasında bir fark yoktur enerji için. Tüm bedene uyguladığımız enerji, bedende gerekli yere kendisi gideceği gibi öncelikle bedenin rahatlamasını sağlayabilecektir.
-alıntıdır-
Kuantum-Dokunuş'a inanmak gerekir mi?
Bu tekniği deneyimlemeniz için Kuantum-Dokunuş'a inanmanız gerekmez, izin verin yeterlidir. Yaşam gücü enerjisi her anlamda çalışacak ve gerekeni yapacaktır. Ancak, inanılarak yapılan her şeyin güzel sonuç verdiği gibi, inanarak alınan şifa çalışmasının ne kadar güçlü olabileceğini de bilmek gerek.
Elbiseleri çıkarmak gerekir mi?
Seanslarda elbise çıkarılması yanlış ve gereksizdir, ancak ceket kazak gibi ağır giysilerin çıkarılması hareketi kolaylaştırır.
Enerjiyi almak ağrılı mıdır?
Bazen insanlar enerji alırken ağrıların arttığını hatta dayanmaktan zorlandıklarını hissederler. Bu kadar şiddetli tepki gösteriliyorsa bu enerjinin yoğunluğunu gösterir. Bu çok normaldir ve saniyeler veya dakikalar içinde kaybolacaktır. Bu gibi durumlar şifanın gerçekleşmekte olduğunun işaretidir. Burada önemli olan ağrı geçinceye kadar seansa devam edilmesidir. O anda seansı bırakmak, kişiyi rahatsız haliyle bırakmak olacaktır.
Ya da seanstan sonra evinize gittiniz ağrılarınız çoğaldı. Endişe etmeye gerek yok, aynı durum söz konusudur. Enerji iyi çalışıyor demektir. Biraz sabredin, her şey geçicidir.
Kuantum-Dokunuş’un duygulara etkisi var mıdır?
Çözümlenmemiş duygular enerjiyi bloke ederek hastalığın geri gelmesine neden olabilir. Kuantum-Dokunuş'un amacı kişinin duygusal sorunlarını çözmek değil, duygusal dengeyi ve merkezleşme hissini bulmalarına, duygularını daha olumlu ve sorumlu olarak kullanmalarına yardımcı olmaktır. Kuantum-Dokunuş seansından sonra kişinin duyguları daha dengeli ve uyumlu olacaktır. Enerji duygusal ya da fiziksel sorun diye bir ayrım yapmaz, nerede ihtiyaç varsa oraya akar ve gerekeni yapar.
Kuantum-Dokunuş’un yan etkileri var mıdır?
Hayır. Bu güne dek herhangi bir yan etkisi duyulmamıştır. Kuantum-Dokunuş uygulamalarında herhangi bir ilaç ya da alet kullanılmamaktadır. Sadece eller vasıtasıyla evrenin şifa enerjisine aracılık edilmektedir. Zaten, genel anlamıyla Kuantum uyumlama tekniğidir. Uygulayıcının yüksek rezonansına şifacının (uygulamayı alan kişi) bedensel zekâsı kısa sürede uyum sağlayıp şifanın gerçekleşmesine zemin hazırlar. Uygulandığı her canlıyı doğal haline dönüştürme, toksinlerinden arındırma özelliği taşır. Eğitim seminerlerimizde su üzerine yaptığımız çalışmalar bunun kanıtıdır, su katkı maddelerinden arındırılıp özüne dönüştürülüyor. Amerika’da birçok hastanenin doktor ve hemşirelerinin hastalarına kuantum-dokunuş uygulamakta oldukları bilinmektedir.
Kemikler ve Kuantum-Dokunuş
Kuantum-Dokunuş ile, özünde taşıdığı güçlü uyumlayıcı enerji yoluyla, kemiklerin kendiliğinden düzene girdiğini, yaraların kısa sürede kapandığını, ağrıların yerini tebessüme bıraktıklarını görebiliriz.
Kemikler üzerinde çalışırken, kemiğin nerede ve nasıl durması gerektiğini bilmek bizim işimiz değildir. Kişinin beden zekâsı bunu çok iyi biliyordur, enerji seviyesi yeterli yüksekliğe ulaştığında kemikleri olması gerektiği yerlere koymayı seçecektir. Enerjiyi çalıştırdığımızda birçok şifa gerçekleşebilir. Hafif bir dokunuş kemiklerin hareket etmesini, hücre seviyesinde birçok değişikliğin oluşmasını sağlayabilir.
Bazen hiç bir şey değişmemiş gibi görünebilir. Bu, şifanın olmadığı anlamına gelmemelidir. Şifa saniyeler içinde de gelebilir, 20-30 dakika içinde de. Bazı hallerde daha fazla zaman alabilir. Bu tamamen hastalığın durumuna bağlıdır.
Şifa Halinde Neler Olur?
Şifa halindeyken, şifacının enerji alanı ile hastanın enerji alanı rezonansa girip şifacıdan hastaya enerji transferi sağlandığı için hastayı şifacı iyileştirmiş gibi algılanır. Aslında iyileştirici güç hastanın bizzat kendi iç dinamiklerinde yatar. Her şeyden önce şifacılar, derin şuurunda gerçekten de iyileşmeyi isteyenlere yardım edebilir. Eğer bir varlık günlük şuurda iyileşmeyi istediği halde derin şuurunda iyileşmeyi istemiyorsa veya ölme vakti geldiyse şifa eylemi başarısızlıkla sonuçlanır.
Birey derin şuurunda iyileşmeyi istiyorsa şifacının aktardığı enerjiler hastanın fizik ve enerji bedeni arasındaki bütünlüğü yeniden kurar. Enerji alanındaki düşük titreşimli bloklar çözülür. Süptil enerji kanalları veya meridyenlerdeki enerji akışı tekrar doğal ritmine döner. Enerji alanından fizik bedene gelen uyaranlar güçlenir. Gerisi o bedeni yöneten ruh varlığının ve bedenin otonomisine kalır.
Hastanın yaşadığı ıstıraplar, iç gözlemlerinin kazandırdıkları ve şifacının transfer ettiği enerjiler hastanın şuur titreşimlerinin artmasına, enerji alanı frekansının yükselmesine, önceki halden yeni bir hale değişmesine neden olur. Bu değişim sonucu organ ve sistemlere gelen impulslar gerek genetik malzemenin, gerek hormonal sistemin, gerekse sinir sisteminin birbiriyle eşgüdümlü ve yeni bir tempoda çalışmasını başlattığı anda iyileşme gerçekleşir.
Bu nedenle kişisel bir çaba sarfetmeden yalnızca şifacılardan yardım beklemek insanı iyileştirmez. Değişim için, iyileşmek için şuurlu bir çaba sarfedilmeden, eski inanç ve değerler yeni ve kaliteli inanç ve değerlerle değiştirilmeden, içinde bulunulan statiklikten, ataletten kurtulmadan, kendi bireysel varoluş sorumluluğunu üstlenmeden iyileşmek mümkün olmaz. Hal böyle olunca şifacılardan yardım alınsa bile alınan yardımlar geçici olarak rahatlatan, gevşeten hoş anlar olmaktan öteye gitmez. Ruhsal değişimde ve gerçekten de şifa bulmada dışarıdan transfer edilen enerjiler değil iç varlığımızdan gelen enerjiler rol alır. Dışarıdan transfer edilen enerjiler ancak iç varlığımızdaki devinimi tetikleyip hızlandırabilir.
kuantum dokunuşunu detaylarıyla öğrenmek isterseniz.
Kuantum Dokunuş / Şifa Verme Gücü
Richard Gordon kitabını okuyabirsiniz.
Kuantum-Dokunuş,
şifanın, sağlıklı olmanın önündeki engelleri ortadan kaldıracak devrim
niteliğinde bir yönetimdir. Şayet atmakta olan bir yüreğiniz varsa;
canlıysanız, yaşıyorsanız, nefes alıp verebiliyorsanız bu yöntemi uygulamak
için herhangi bir engeliniz yok demektir. Bu yöntemi, sadece bu kitabı okuyup
hemen uygulamaya başlayabilirsiniz. Öyle ki, bu kitapta anlatılanları çocuklar
dahi kolayca anlayıp hemen uygulamaya başlayabilir. Ne bir öğretmene, ne
herhangi özel bir yeteneğe, ne de size el verilmesine ihtiyaç yok. Ve insanlar
bu tekniği uygulamaya başladığınızda mucizeler yaratmakta olduğunuzu
söyleyecekler: Onlara inanmak için pek çok nedeniniz olacak. Çünkü
yaptıklarınıza kendiniz dahi inanmakta -en azından başlangıçta- zorlanacaksınz.
Atomaltı yani kuantum düzeyinde işleyen
bu teknik sayesinde atomların düzeyinde
Şifalı dokunuş nedir?
Kişinin fiziksel ya da duygusal sağlığının , kişiye fiziksel olarak dokunmadan değiştirilmesine şifalı dokunuş denir. Yaygın bir uygulamadır. Ruhsal, tedavi edici dokunuş ve uzaktan iyileştirmeyle ilgilidir.
Hemşireler 1970′li yılllarda, terepâtik, tedavi edici dedikleri bir şifalı dokunuş şeklini, vücudu ve aklı bir bütün olarak göstermek için geliştirdiler. Amerikada birçok hemşirelik okulu terepâtik dokunuşu öğretiyor ve tıbbi tedavilerde hastaları rahatlatmak için kullanıyor.
Şifalı dokunuşta esas olan, yaşamsal enerjinin ya da yaşam gücünün boşlukta özgürce akarak, tüm canlı organizmaları etkilediğine inanılır. Sağlıklı bir kişide bu enerjinin dışarıya ve içeriye dengeli bir şekilde aktığı düşünülür. Şifalı dokunuşu uygulayan kişiler, bir kişinin enerji akışını değiştirmek ve sağlığını geri getirmek için ellerini kullanırlar. Tedavi sırasında fiziksel temasa gerek yoktur. Uygulayan kişi ellerini birkaç cm yukarda tutarak hareket ettirir.
Diğer tamamlayıcı şifalar gibi, şifalı dokunuş da insanların doğuştan sağlıklı olduğu düşüncesi ile başlar. İnsanların yaşam ve düşünce tarzı, doğal enerjilerini alt üst edebilir ve hasta olabilirler. Şifalı dokunuşun amacı şifalı enerjiye odaklanarak doğal sağlığı geri getirmektir.
Şifalı dokunuş neden kullanılıyor?
İnsanlar şifalı dokunuşu birçok hastalığın tedavisine yardımcı olduğu için kullanıyor. Şifalı dokunuş taraftarları, şifalı dokunuşun özellikle yaraları iyileştirmede, enfeksiyonları tedavi etmede, acıyı ve endişeyi hafifletmede etkili olduğuna inanıyorlar.
Şifalı dokunuşun etkileri üzerinde küçük bir araştırma yapıldı ve şifalı dokunuşun, bilimsel teknikleri kullanarak çalışılması zor bir terapi şekli olduğu görüldü. Fakat bazı çalışmalar fayda gösterdi.
Şifalı dokunuş güvenli mi?
Şifalı dokunuşu geleneksel tıbbi tedavilerde güvenle kullanabilirsiniz fakat hayati tehlike taşıyan durumlar ya da kanıtlanmış, bilinen tedavi yöntemlerinin yerine geçmesi için uygun değildir. Tıbbi tedavinize şifalı dokunuşu ya da uzaktan iyileştirmeyi eklemenizde bilinen bir risk yoktur.
Eğer alternatif terapi kullanıyor ya da tıbbi tedavinizi alternatif terapi ile birleştirmek istiyorsanız mutlaka doktorunuz ile görüşün. Tıbbi tedavinizi bırakmak ve sadece alternatif bir terapiye güvenmek sizin için iyi değildir. (kuantumtuchturkey sayfasından)
Şifalı dokunuş nedir?
Kişinin fiziksel ya da duygusal sağlığının , kişiye fiziksel olarak dokunmadan değiştirilmesine şifalı dokunuş denir. Yaygın bir uygulamadır. Ruhsal, tedavi edici dokunuş ve uzaktan iyileştirmeyle ilgilidir.
Hemşireler 1970′li yılllarda, terepâtik, tedavi edici dedikleri bir şifalı dokunuş şeklini, vücudu ve aklı bir bütün olarak göstermek için geliştirdiler. Amerikada birçok hemşirelik okulu terepâtik dokunuşu öğretiyor ve tıbbi tedavilerde hastaları rahatlatmak için kullanıyor.
Şifalı dokunuşta esas olan, yaşamsal enerjinin ya da yaşam gücünün boşlukta özgürce akarak, tüm canlı organizmaları etkilediğine inanılır. Sağlıklı bir kişide bu enerjinin dışarıya ve içeriye dengeli bir şekilde aktığı düşünülür. Şifalı dokunuşu uygulayan kişiler, bir kişinin enerji akışını değiştirmek ve sağlığını geri getirmek için ellerini kullanırlar. Tedavi sırasında fiziksel temasa gerek yoktur. Uygulayan kişi ellerini birkaç cm yukarda tutarak hareket ettirir.
Diğer tamamlayıcı şifalar gibi, şifalı dokunuş da insanların doğuştan sağlıklı olduğu düşüncesi ile başlar. İnsanların yaşam ve düşünce tarzı, doğal enerjilerini alt üst edebilir ve hasta olabilirler. Şifalı dokunuşun amacı şifalı enerjiye odaklanarak doğal sağlığı geri getirmektir.
Şifalı dokunuş neden kullanılıyor?
İnsanlar şifalı dokunuşu birçok hastalığın tedavisine yardımcı olduğu için kullanıyor. Şifalı dokunuş taraftarları, şifalı dokunuşun özellikle yaraları iyileştirmede, enfeksiyonları tedavi etmede, acıyı ve endişeyi hafifletmede etkili olduğuna inanıyorlar.
Şifalı dokunuşun etkileri üzerinde küçük bir araştırma yapıldı ve şifalı dokunuşun, bilimsel teknikleri kullanarak çalışılması zor bir terapi şekli olduğu görüldü. Fakat bazı çalışmalar fayda gösterdi.
Şifalı dokunuş güvenli mi?
Şifalı dokunuşu geleneksel tıbbi tedavilerde güvenle kullanabilirsiniz fakat hayati tehlike taşıyan durumlar ya da kanıtlanmış, bilinen tedavi yöntemlerinin yerine geçmesi için uygun değildir. Tıbbi tedavinize şifalı dokunuşu ya da uzaktan iyileştirmeyi eklemenizde bilinen bir risk yoktur.
Eğer alternatif terapi kullanıyor ya da tıbbi tedavinizi alternatif terapi ile birleştirmek istiyorsanız mutlaka doktorunuz ile görüşün. Tıbbi tedavinizi bırakmak ve sadece alternatif bir terapiye güvenmek sizin için iyi değildir. (kuantumtuchturkey sayfasından)
Hocamız Türkiye’de onlarca öğrenci yetiştirmiştir ve Türkiye’ye bu
çalışmayı getiren ilk kişidir. Kendisi de Amerika’da acılı süreçlerden geçerek
bu yola rehberlik etmeyi öğrenmiştir.
Hep iyi niyetli ve engin oldu, az konuşan çok
şey anlatabilen oldu, susmayı becerebilen, egosunu aşmışlardan oldu benim için.Gerçek
şifacı diye algıladığım üstadların en büyük özelliği çok az konuşmalarıdır
zaten. Aile gibi olduk bir süre sonra, birbirimizin hatrını arar sorar olduk,
ben akıl danışanı oldum hocamın. Çalışmalara geldi merkezimize ve ben de her
seferinde tekrar tekrar eğitimini alan oldum. Bireysel çalışmalar yapardı ama
başkalarından önemli bir farkı vardı, ısrarla danışanı merkeze yönlendirmek
isterdi hiçbir zaman aç gözlü olmazdı ve hep bizi özgüvene zorlardı siz bu
eğitimi aldınız yapabilirsiniz derdi . Genelde insanın fıtratında gözlemlediğim
hem eğitim verip hem yetiştirdiği öğrenciye güvenmeme vardır belki de kendinin
yaptığı işe güvenmiyordur hocalar. Oysa Duran Hocam hep itici güç oldu bana ve
diğer öğrencilerine. Kimsenin hakkında ileri geri konuşmaması ve bir olayda
sana ne bana neleri meşhurdu. Biriyle ilgili bir şey sorsam sana ne derdi, peki
sen ne düşünüyorsun hocam desem bana ne derdi ve ben bunu onda zevkle
seyrederdim. Zor bir erdemdir, başkalarının yaşadığı olaylarda hele de
yakınınsa kendini akıl vermeden dışarıda tutabilmek. Çünkü biz toplum olarak
her şeyin iyisini ben bilirim mantığı ile ilerleriz hayatta ve akıl vermeye
bayılırız, sonra da benim dediğimi yapmadı diye kızmaya bayılırız. Hoca
bunların hepsinden mümkün mertebe uzak tutardı kendini. Bilge kişilerde
gözlemlediğim en önemli durum az konuşmaları ve olaylarda merkezinde
kalabilmeleriydi.
Kendinden çok az
bahsederdi hocam, ben de çok ilgilenmezdim açıkçası yaşam duruşu beni
fazlasıyla tatmin ederdi..Eşimle iyi dost olmuşlardı. Kafasına göre takılırdı
Duran Hocam, yarın sizdeyim der çıkar
gelirdi. Oturur yer içer sohbet ederdik. Gece olup yatma vakti geldiğinde
enteresan durumlar ortaya çıkardı. Çünkü sabah kalktığımızda hoca hep oturur
vaziyette olurdu ve yatağı hiç açılıp bozulmamış olurdu. Ne zaman yatardı,
nasıl uyurdu, uyur muydu? Hiç çözemedim,
hep merak ettim. Sessizce eşime sorardım İsmail bak yine yatak açılmamış
derdim.
Bize gelen her
danışana bana niye geliyorsunuz Deniz’e gelin güvenmiyorsanız zaten şifalanamazsınız
derdi. Bazen yüzlerine tek kelime söyler, tam tespiti yapar danışan allak
bullak olur aslında olması gereken cevabı aldığını bilir ama egosuna
yediremediği için ya da bu yeni söylenene ve duruma ayak uyduramayacağı için
gelmezdi ama ben kişinin alması gerekeni hocadan hep alabildiğini hissederdim.
Gün geldi oğlum
doğdu. Oğlumun doğum sonrası sıkıntıları ve spastik kalması riski , beyninin
ağır hasarları gerçeği ile yüzleştik. Yangınlar içinde hocamı aradık. Bizi hiç
kırmadı İzmir’e taşınmıştı, atladı İzmirler’den geldi defaten. Her seferinde oğlumun iyileşeceğini
bize anlatarak, bir anne babanın yangını dinmese de o tekrar tekrar bize sevgisini
vererek . O iyileşecek siz gidin kendi kafanızı değiştirin çocuğunuza güvenin
diyerek. Biz de gerçekten bu süreçte kendimizi değiştirmeye ya da öğrendiklerimizi
kabul etmeye çok uğraş verdik. Kendi yaptığımız işe sonuna kadar güvenmek ve
teslim olmak zorunda kaldık, yaptı işe herkes güvendiğini zanneder ama ders
başa geldiğinde uygulamak öyle zordur ki..
Hocanın ruhsal
varlıklarla bağlantısı vardı, yukarıdan haberler alırdı. Oğlumla ilgili
bağlantılar kurar bize bilgi verirdi. Bu dönemde ona sarılmak , varlığını,
gücünü hissetmek bize çok iyi geldi.
Nisan ayıydı,
hocam yine aniden Edirne’ye geleceğini söyledi. Günlerden pazardı, iş yerimizde
Feride Gürsoy ile aile dizimi yapıyorduk. Çalışmanın ortasında geldi, hocam
çalışmaya katılır mısın dedik, her zamanki uyumlu tavrı ile katılırım dedi.
Çalışmada dalıp gittiğini, beni role kaldırmayın dediğini hatırlıyorum. Akşam
oldu eve geçtik. Evde annem ve oğlum vardı. Babam sebebini bir türlü
bilemediğim bir sebepten annem ve bize küsmüş, Edirne’den uzaklaşmıştı. Annem
yoğun bir acı matem hissindeydi (hoş tüm yaşamımız babamın dönem dönem içine
çekilişleri, kaçışlarıyla geçmişti ama annem her seferinde sonsuza kadar
babamın gidip bizi terk ettiği duygusuna kapılırdı ). Annem
o gün için hocama
kuru fasülye, turşu,pilav, şekerpare, işkembe çorbası yapmıştı. Önce yemeklerimizi yedik afiyetle, hep
beraber..
Sonra muhabbete
geçtik. Önce annemin kederini anladı hocam ve sabırla dinleyerek ona sükunet
telkiniyle şifa çalışması yaptı.
Daha sonra eşime Çocuğunuzla Birlikte Büyümek
kitap yazarı Naomi Aldort’un Türkiye’de konferansı olduğunu gidip
gidemeyeceğimizi sorduğumda (bu arada
kitabı tavsiye ederim herkese ,kitap kisaca Korkudan değil, sevgiden beslenen bir çocuk yetiştirme
kılavuzu
- Çocuklar sevgiyi nasıl hisseder?
- Duygusal patlamalarla nasıl baş edilebilir?
- Çocuğun ağlaması bir şantaj aracına dönüştüğünde ne yapmalı?
- Yalan söyleme, gizleme ve çocuktaki diğer korku kaynaklı davranışlar nasıl önlenebilir?
- Anne babanın kendi çocukluk travmalarıyla yüzleşmesi çocuğa davranışında neden önemlidir?
Anne babalar, çocuklarının iyi bir şeklide yetişmelerini ve sorumluluk sahibi olmalarını isterler. Ancak bu zaman zaman sıkıntılı, zaman zaman da dramatik bir süreçtir.
Çoğunlukla geleneksel yöntemlerle çocuklarını kontrol altında tutan ve şekillendirmeye çalışan ebeveynler için Naomi Aldort'un bir tavsiyesi var: "Çocuklarınızın doğuştan gelen becerilerine ve bağımsızlık duygularına değer verin, onları destekleyin ve ebeveynliği bir savaş olmaktan çıkarın.", konuları üzerinde duruyor. )
- Çocuklar sevgiyi nasıl hisseder?
- Duygusal patlamalarla nasıl baş edilebilir?
- Çocuğun ağlaması bir şantaj aracına dönüştüğünde ne yapmalı?
- Yalan söyleme, gizleme ve çocuktaki diğer korku kaynaklı davranışlar nasıl önlenebilir?
- Anne babanın kendi çocukluk travmalarıyla yüzleşmesi çocuğa davranışında neden önemlidir?
Anne babalar, çocuklarının iyi bir şeklide yetişmelerini ve sorumluluk sahibi olmalarını isterler. Ancak bu zaman zaman sıkıntılı, zaman zaman da dramatik bir süreçtir.
Çoğunlukla geleneksel yöntemlerle çocuklarını kontrol altında tutan ve şekillendirmeye çalışan ebeveynler için Naomi Aldort'un bir tavsiyesi var: "Çocuklarınızın doğuştan gelen becerilerine ve bağımsızlık duygularına değer verin, onları destekleyin ve ebeveynliği bir savaş olmaktan çıkarın.", konuları üzerinde duruyor. )
Duran Hoca
sinirlendi ve söylenmeye başladı bana, sen ne istiyorsun, neyin peşindesin, ne
zaman kendine tamamen güvenip içinden geldiğince şifayı özgür bırakıp işini
yapacaksın, eğitim konusundaki açlığın ne zaman doyum bulacak dedi .
Çantasından bir kitap çıkardı ve bana uzattı . Kitabın adı “ TANRI TOHUMU “
yazarı Story Waters kitaba yorum olarak
şöyle yazmışlar : Peşinden Gittiğin
Işık Kendi Işığın Olsun.
Kendinin Kurtarıcısı Sensin!
Tanrı Tohumu, sizi kendi içinizde yolculuğa çıkarıyor. Daha önce okuduklarınızla kıyasladığınızla, bu kitabı Richard Bach, Eckhart Tolle ve Gary Zukav'ın beraberce yazdıklarını düşüneceksiniz.
Tanrı Tohumu, Kendi Gücünüzü nasıl kazanacağınızı, “Sev ve kendini kabul et” mesajının çok ötesinde, sizi varlığınızın derin yolculuğunda kendinize ve dünyaya derinden bakmaya, gücünüzü nasıl kendi ellerinizle başkalarına verdiğinizi görmeye davet ediyor.
Tanrı Tohumu'nda yer alan her tohumu, kendi içinde bir Bütün olduğu için istediğiniz sıralamayla okuyabilirsiniz. Herhangi bir tohumun sayfasını rasgele açmak, içinizde o anda en ihtiyaç duyduğunuz yanıtı bulmanıza yardımcı olacaktır.
Sadece soruyu sorun ve kitabın herhangi bir sayfasını açın. Düşündüğünüz şeye ışık tutacağına emin olun. Her okuyuşta, farklı açılımlar yaşayacağınızı bilin. Mesajın, her okuyanın algısına göre değiştiğini ve okuduğunuzu tekrar okuduğunuzda yeniden değiştiğini unutmayın.
Kitabı bitirdiğinizde hayata “Evet!” diyorsunuz.
Kendinin Kurtarıcısı Sensin!
Tanrı Tohumu, sizi kendi içinizde yolculuğa çıkarıyor. Daha önce okuduklarınızla kıyasladığınızla, bu kitabı Richard Bach, Eckhart Tolle ve Gary Zukav'ın beraberce yazdıklarını düşüneceksiniz.
Tanrı Tohumu, Kendi Gücünüzü nasıl kazanacağınızı, “Sev ve kendini kabul et” mesajının çok ötesinde, sizi varlığınızın derin yolculuğunda kendinize ve dünyaya derinden bakmaya, gücünüzü nasıl kendi ellerinizle başkalarına verdiğinizi görmeye davet ediyor.
Tanrı Tohumu'nda yer alan her tohumu, kendi içinde bir Bütün olduğu için istediğiniz sıralamayla okuyabilirsiniz. Herhangi bir tohumun sayfasını rasgele açmak, içinizde o anda en ihtiyaç duyduğunuz yanıtı bulmanıza yardımcı olacaktır.
Sadece soruyu sorun ve kitabın herhangi bir sayfasını açın. Düşündüğünüz şeye ışık tutacağına emin olun. Her okuyuşta, farklı açılımlar yaşayacağınızı bilin. Mesajın, her okuyanın algısına göre değiştiğini ve okuduğunuzu tekrar okuduğunuzda yeniden değiştiğini unutmayın.
Kitabı bitirdiğinizde hayata “Evet!” diyorsunuz.
Kitabın her sayfası ayrı muhteşem ince ama sonsuz kez içine
girip hatim edilecek bir kitap. Ben ısrar ettim , hocam kitabı alırım ben bana
verme dedim. Hocam ısrar etti bu kitabın yarısını okudum, bu kitabı sen tamamlayacaksın
diye. En az on kez aynı şeyi tekrarladık. En son sen tamamlayacaksın dedi. Bu
kitap tamamlanır mı bilemem, çünkü her okuduğunda ayrı idrakı yaşıyorsun.
Yalnız anladığım bir şey var şuanda, hoca o gün başka diyarlara göç edeceğini
çok iyi biliyordu. Gerçekten de oğlum için o sıra büyük acılar içindeydim ve
evin altındaki spor salonuna yazılmıştım, hergün yürüyüş yapıyordum koşu
bandında bazen de bu sürecimde bana yardım eden Remziye Ablamla beraber. Her
yürüyüşümde gözyaşları ile Tanrı Tohumunu okudum,içime sindirmeye çalıştım ve
oğlumun iyileşmesinin en büyük ilhamlarından oldu o kitap benim için.Her
okuduğum cümleye hoopono’pono yaptık Remziye ile. İnancım sıfırdı, o günlerde
oğlumun tamamen iyileşe
bileceğine.
Yaşama, iyileşmeye bilinçaltı yapan kilidim oldu benim canım hocam,
öğrettikler, ve giderken bıraktığı emanet.
Hoca o kitabı bana
emanet ettikten sonra ve çektiği
fırçalardan sonra oğluma şifa çalışması yaptı ve altı aya kadar tamamen
iyileşme süreci başlayacak dedi. Benim içimdeki inançsız kurt durur mu, hocam
iyileşmeyecek olsa anlar mıydın dedim. O da bana bazı çocukların hasta şekilde
hayata devam edeceği bana söyleniyor dedi. Sonra eşimle bizim Büyükdöllük
köyündeki bağımıza hava almaya gitmeye karar verdiler. Ben nedense hafif rüzgar
var diye gitmek istemedim,şimdi iyiki de gitmemişim diyorum. O acıya asla
dayanamazdım diye düşünüyorum.Evden çıkarken çantam sana emanet dedi. Bağa
varana kadar eşime söylenmiş söyle karına şifa için aranıp durmasın, gücünü
eline alsın, iyileşme için oğluna kendi çalışsın, o güç onda var diye ayrıca
bir emanet bıraktım ona, iyi baksın emanete demiş.Peki hocam sen merak etme
demiş eşim. Bağa gitmişler eşim bağ
kökleri kazmaya başlamış, hoca baba ben azıcık topraklanayım köşede demiş..Eşim
beni aradı, ben geyik yaparak balık mı alacaksınız akşam için dedim, ne
balığııııııııııııııııııııııııııııı diye
bir çığlık duydum. Hoca kalp krizi geçirdiiiiiiii, uğraşıyorum geri
döndüremiyorum bu arada da hepinizin bildiği gibi eşim İsmail bir tıp doktoru.
Defalarca kalp masajı yapmış, anında ambulansı çağırmış, köy de Edirne merkeze
sadece beş on dakika mesafede. İsmail panikle, ağlamaklı bir sesle sırtımı
döndüm iki kazma vurdum toprağa sonra hocaya baktım yerde yatıyordu nasıl
meditasyon bu dedim bağırdım ses yoktu dedi…
Deniz çabuk
hastaneye gelll..
Donma geldi tüm
vücuduma, kilitlendim kaldım, sustummm..
O andan itibaren
nasıl fırladığımı bilemiyorum hastaneye. Durdum bahçede hoca nerdesin diye
sessiz bir çığlık attım içimden. Ne yaşadım biliyor musunuz, hava akşam alaca
karanlığıydı, çığlığıma cevap olarak buradayım beni merak etme sesini duydum
içimde ve o anda tam hastanenin kapısı bembeyaz parlak bir ışık oldu, öyle bir
ışığı daha önce hiç deneyimlememiştim. O anda ambulans içeriye girdi..Hemen
acile aldılar hocayı, ben yaşadığım şaşkın donmuşlukla üzerindeki kazağı açtım,
makineler bağlandı kalbine. Hoca bir ara geri döndü bana doğru baktı ve yine
gitti, kısacası ne yapıldıysa döndüremedik. Dakikalarca öylece kaldık İsmail’le,
bizi tanıştıran Gülnur’u çağırdık sağolsun geldi yanımıza.Bırakamadım orada
soğuk odada onu, ayrılamadım yanından, sanki her an ayağa kalkıp hadi gidelim
buradan diyecek gibiydi. Eve geldik evimiz hastanenin hemen yanında. Başladık
telefondan bir yakınını aramaya. Hocam sır gibi adamdı kimdir, nedir hiç
sormadık ki. O bir duayendi bizim için sadece o kadar. Sonra facebook sayfasını
açtık bir de ne göreyim son paylaştığı yazı :Bu dünyayı yaşadım gördüm,şimdi
artık gitme vaktini andırıyor. Profile koyduğu resim sonsuzluk merdivenlerine
tırmanan bir adam resmi. Yine sustum, yine dondum..Bana göre hoca gideceğini
gayet açık bir şekilde biliyordu. Facebook’a lütfen Duran Hocanın yakınları
bize ulaşsın dedik ve yeğenleri ulaştı. Hemen yola çıkıyoruz dediler. Kimin
aklından geçerdi, kitabı , çantayı emanet
edişi ölüme yolculuğu bekleyişiydi.
Memleketi Çorum’dan
yakınları,yeğenleri gelmiş pazartesi sabahı hocayı almaya,hiçbirini görmedim
yanlarına da gitmedim çünkü asla gidişini kabul etmek,tabutları alışlarını
görmek istemedim yakında ölümü 2 yıl olacak ,ben ilk defa kalemi onla ilgili
olarak elime alabildim. Çok az kişiye kısaca bu olayı dile getirebildim
üzüntüden kilitlendim. Bu arada çantasından sadece KUANTUM DOKUNUŞ notları
çıktı, emaneti notlarıymış. Onları öylece saklıyorum hala da ne yapacağımı
bilemiyorum. Tüm Türkiye’den cenazesine sevenleri gitti, ben sadece burada
fakirlere onun adına yemek dağıtabildim, gidip oralarda toprağa verilişini
izlemeye hiç cesaret edemedim.
Şimdi bugün: Canım
hocam, oğlum gün be gün senin de büyük katkıların oğlum iyileşme yolunda, annem
babamla daha da bir mutlu ve biz hala senin kalbinin sıcaklığını hisseder
durumdayız.
İyi ki vardın ve
iyi ki hayatımızda oldun, üstadım saygıyla önünde eğiliriz, verdiklerine
şükranlarımızı sunarak..
Geçmişin Alevi Dedesi,
daha sonraki dönemin din dil ırk ayırt etmeyen sevgi çınarı Duran Türkoğlu’na
Noksani Baba’dan bir beyit paylaşarak yazımı sonlandırmak istiyorum.
Sanmayın
Erenler Dünden Bu Güne Biz Nice Bin Kerre Bu Hana Geldik Hakk Teala Nura
Tecelli Kıldı Ol Nurdan Payımız Aldıkta Geldik
Kandili Kudreti var etti
Nurdan On İki Ervahı Yarattı Sırdan Lamekan Şehrini kurdu Nurdan Askı Muhabbeti
Cevlana Geldik
Ademe Kavuştuk Cennete
Girdik Havva İle Orda Çok Demler Sürdük Binasını Yerin Göğün Biz Kurduk Arzu
Kıldık Onu Seyrana Geldik
Hak Buyurdu Buğday,
Yemeyin Hey Can Galebe Eyledi nefs İle Şeytan Yedikte Buğdayı Eyledik İsyan
Sürüldük Cennetten Cihana Geldik.
Tövbe Kıldık Makbul Oldu
Sözümüz Muhammet Cisminde Açtık Gözümüz Adem’den Hatem’e Sürdük Yüzümüz Ol
Demde Sureti İnsana Geldik
Muhammet Cisminde Karar
Eyledik Hakk Buyurdu Hak Kelamın Söyledik İndik Aşkın Deryasını Boyladık İkrar
Verdik Şah-ı Merdana Geldik
Başımıza Vurduk Tacı
Çıktık Seyreyledik Arşı Miraçta Biz Gördükol Hakkı Hatemi Aslana Geldik
Fatıma Muhammet Ali
Ezelden Kurdular Yolu Hasan Hüseyindir Veli Eşiğine Kurbana Geldik
Zeynelden Bakıra İndik
Sadık’a Göz Gönül Kattık Kazım’dan Rıza’ya Yettik Taki Naki Şaha Geldik
Ondört Masum-u Pak Bizim
Sırrımız Oniki Mamurdan Gelir Nurumuz Kırkların Ceminde Vardır Yerimiz Uğradık
Mektebi İrfana Geldik
Erenlerden Bizde Destur
Almışız Noksaniyem Lamekandan Gelmişiz Münkirin Gözüne Perde Olmuşuz Hakikat
Sırrını Beyana Geldik
(Noksani Baba)