29 Temmuz 2013 Pazartesi

Herkese Merhaba

Herkese Merhaba,

Sevgili oğlum Çağatay 27.09.2011 yılında Edirne de dünyaya geldi. 3- 4 gün sonra dünyaya gelmesi beklenirken , bir anda suyum patladı, ağrılarım sıklaştı, hemen doktorumuzu arayıp hastaneye gittik. Gece saat 22. de sezaryen ile doğuma aldılar. Eşim Çağatay’ın babası İsmail ‘de hem baba hem  çocuk doktoru olarak   doğuma girdi. Fakat bebek bayağı aşağı inmiş sanıyorum, doktor çok zorlanarak onu almış. Doğduğunda yüzünün bir tarafı mosmordu. Hayatımda öyle siyahlık görmemiştim. Başı şişti, ilk anda meme emdi daha sonra güçsüzleşti ve emmez oldu. Doğduğundan birkaç gün sonra doktor arkadaşlarımıza oğlumuzu gösterme ihtiyacı duyduk. O anda hiç kimse onun doğum sıkışmasından beyninin % 70 inin hasar gördüğünü anlamadı ve bizim hayatımızın en büyük acısı, serüveni, yolculuğu, şifa arayışı aslında bizim için başlamış oldu. 

Oğlumuzun babası çocuk doktoru yani klasik tıp uygulayıcısı , annesi  bütünleyici tıp yöntemleri üzerine çalışan bir danışmandı. Bu nasıl zor bir durumdu ki bu güne kadar anlattıklarımızı, öğrettiklerimizi şimdi biz yaşıyorduk. Başkaları bizden bir şeyler öğrenmeye motive olmaya gelirken şimdi biz ne yapacaktık????

Eşim ve ben gece gündüz araştırmalar yaptık. Hem klasik tıp alanında hem bütünleyici tıp alanında…

Bildiğimiz tüm yöntemleri denedik. Tüm doktorlara gittik. Dünyanın her tarafındaki bu konu üzerine önemli doktorlarla görüştük, oğlumuzu götürdük, yazıştık. Şanslıydık her yerden bir şekilde cevap aldık ama geneli umutsuzdu. Kimisi çok acıklı, acımasız konuştu. Bazıları Allahtan ümit kesilmez dedi. Önce mikrosefali dediler, daha sonra SP olduğunu söylediler.  

Biz ısrarla kimseye inanmadık. Şifa varsa, hastalık bilinmeyen boyutlarımızda seçimse bu seçimi biz Yaradan'ın izniyle mutlaka farklı boyutlara taşımalıyız dedik. Bize göre o, muhteşem bir sevginin çocuğuydu ve sevgi bir tür şifaydı..

Oğlumuz ellerini hiç, bedenini çok kısıtlı, gözlerini de hiç kullanamıyordu..

Çağatay'dan önce sanıyorduk ki işlerimiz ile ilgili güzel bilgimiz deneyimimiz var. Oysa biz hiçbir şey bilmiyormuşuz.

 Onlarca yeni metot öğrendik , dersler aldık, yeni uzun eğitimlere başladık.

Öğrenip, öğrenip oğlumuza uyguladık. Duyduğumuz her şeyi değerlendirdik, gittik kafamıza uyanları yaptık, bir çoğunu önce kendimize uyguladık.

Oğlumuz elimizdeki MR ve tomografi haritasının aksine çok değişik gelişim sergiledi. Ama hala elleriyle bir şey yapmıyor ellerini kasıyor ve gözleri görmüyordu, boynu sürekli dik durmuyordu.

Bundan 8 ay önce bir danışanım tarafından tesadüfen gelen bir mesajın ardına düştük. Brezilyada son 2000 yılın en büyük şifacısı olarak adlandırılan Joao DEUS varmış. 2 milyon kişiyi iyileştirmiş. Düştük onun peşine ve belki de yaptıklarımızın en sonuncusuydu, her şeyi denerken anne baba olarak Yaratıcıya sonsuz teslimiyeti başaramamıştık. En son çare olarak orayı gördük kendi içimizde..

19 Temmuz da İsviçre’de çalışmasına katıldık 10000 kişi vardı aynı anda. Yaradan mucizevi şekilde yardım etti ve çalışmada oğlumuz seçildi. Biz hiçbir şey söyleyemeden, Joao gözlerine psişik ameliyat yaptım dedi.

O gün bizim doğum günümüzdü sanki, en azından artık onun şifa sürecine teslim olmuştuk.

Çalışma yapılalı 8 gün oldu. Şimdi ellerimizi oğlumuzun gözünün yakınına götürdüğümüzde oğlumuz ellerimizi görüyor, hareketleri çok canlı, ismini söylediğimizde sesin geldiği tarafa bakıyor.

Biz tamamen iyileşeceğine sonuna kadar inançlıyız.

Bu çok yorucu ve zorlu dönemi ; İnsanların , bu tür acılar yaşayanların yoluna ışık tutması için, umut olması için, paylaşmaya, değişik şifa yollarını görünür kılmaya, naçizane elimizden geldiğince anlatmaya ailece gönüllüyüz .

SEVGİ VE IŞIKLA……

                                                                                                                                          UZUN  AİLESİ
İletişim:
Telefon: +90 284 225 34 22
Fax: +90 284 225 34 22
Adres: Şükrüpaşa mah. Arda cad. Karabıçak Rezidance F Blok Kat 1 Edirne



3 yorum:

  1. Ayşe Arman ın röportajından sonra sizi gördüm..merak ettim.. Sevgi sabır sizinle olsun.. Ailecek yüzünüz hep gülsün..sevgilerimle,
    http://loveandsmile.wordpress.com/

    YanıtlaSil
  2. Sevgili Uzun ailesi,
    Sizleri Gülben Ergen'in programında izledim. Özellikle Deniz Hanım'ın konuşmalarını, tavrını, gülümseyişini, mütevaziliğini, Allah'a olan inancını, eşine olan sevgisini hayranlıkla izledim. İsmail Bey'in de içtenlikle, bir hastasına çocuğu için söylediği sözün yanlışlığını kabullenmesine büyük saygı duygum. Kısacası karşımda Allah'ımızın olmamızı istediği gelişmiş ruhların örneklerini görmek bana büyük ilham verdi.
    Biliyorum bu duruma kolay gelmediniz, tüm yazdıklarınızı bir çırpıda okudum. Bende benzer yolların başındayım, kendime göre tekamüller yaşıyorum ama daha da büyüklerini görüyor, biliyorum, yine de bu yolda kolaylıkla yürümeyi diliyorum.
    Benimde Allah'a en büyük duam onun yolunda yetiştirebileceğim, insanlara ışık olacak çocuklarımın olması. Bir yandan da en büyük korkum ailemde de olan otistik ve bipolar hastalığını taşıyan çocuklarımın olması. Ama sizlerin hikayesini okurken bir kez daha anladım ki bundan korkmamın anlamı yok. Eğer Allah'ım gelişimim için bu yolu seçerse bunu da sevgi ile kabul etmeliyim. Duanın gücüne bende çok inanıyorum. Sevgili, ay yüzlü, ışık çocuk Çağatay ve sizin için her zaman dua edeceğim. Sizlerle irtibatta olmayı da çok isterim. Kim bilir bir yerlerde karşılaşırız.
    Sevgiler. sinem.collu@hotmail.com

    YanıtlaSil
  3. Merhaba Sevgili Uzun Ailesi,

    bende sizi televizyon izledim, ve cok merak ettim ancak belirtiginiz gibi daha genis kapsamali olmasada internette kücük bir arastirma yaptim sizin gibi bir cok Blog acan Sayfalarla karsilastim Rabbim Beni Affetsin ama okudugum tüm yazilarda ne yazikki kimse onun icin iyi konusmuyordu allahim korusun sizin televizyonda belittiginiz gibi hic karsilik almadi demistiniz ama benim okudugum sayflalarda ise netlesemiyen paralar kesiliyormus insanlarin hesaplarindan Tabiki Organisation Sirketlerin Masraflarini belirtmiyorum ve sonradan maalesef tüm o yanina giden hastalar yasamlarini yitirmisler o kadar Allaha inancinizi sevginizi o güzel yüzünüz ifade ettiginizki samimi ve tatli bir kadinsiniz ki yüzünüzden o tebessüm ve sevgi hic eksilmesin bilmiyorum eger dediginiz gibi gercekse minik Cagatay adina cok sevindim ama ne yazikki süphe girdi kalbime sizi dinledikten sonra bir umut dogdu icime cünkü benimde iki hasta insan var ailemde ve bir nevzede olsa yardimim dokunur umuduyla sizi dinledim etkilendim ama bugun okuduklarim karsisinda kala kaldim Aileniz ve Oglunuz icin en iyisi olsun dileklerimle lütfen kendinize dikkat edin

    Sevgilerimle

    YanıtlaSil