3 Aralık 2012 Pazartesi

Yedisinde neyse yetmişinde odur denir durulur bir insan için…

Ben 23 yaşında yumurtalığımda ki  baş büyüklüğünde olan kisti aldırmak için ağır bir ameliyat geçirdim. 23 yaşımdan beri tek yumurtalıkla hayatıma devam ediyorum. İleriki yaşlarımda aldığım eğitimlerimde rahimdeki sıkıntıların kadınlığı, dişiliği reddediş olduğunu öğrendim. Tabi bu reddediş lezbiyenlik gibi bir şey değil. Örneğin senin sülalende bir kadına erkekler zulüm yaptı sen de kendimi korumalıyım sert olmalıyım, erkeklere kendimi ezdirmemeliyim diye kararlar alıyorsun. İşte böyle bir şey… Aslına bakarsanız görünüşte gayet dişiyim. Ama içimde toplumda çokça yer alan kadın olmak zayıflıktır, erkek gibi olmalısın, güçlü olmalısın, benim erkek gibi kızım var, erkeklere taş çıkartır sözlerinin esiri olan ruhum yumurtalığımın gidişine sebep olmuş. Oysa yüce yaratıcı seni yani kadını sevgiden yaratmış kendini reddediş niye?  Sana sevgi olmayı kodlamış, güç olmayı değil ki. Güçlü kadınlar kuşağına hoş geldiniz. Oysa yaşamda fıtrattan uzaklaşmak kendinden uzaklaşmaya neden olur. Kendinden uzaklaşan ağaç var mıdır mesela meşe doğar meşe ölür, meşeyken çam gibi davranmak sanırım sadece kadına özel bir şey. Kadın gibi kadın olmayı öğrenmek çoook zamanımı aldı. Onlarca eğitimden sonra kendim bu eğitimi anlatmaya başladım. Ama erkek gibi güçlü bir kadının erkek oğlunu nasıl yetiştireceği de ayrı bir şaibeydi. Neyse ben iki çocuğuma da hamile kalırken hep kolayca hamile kaldım. Evlat duygusunu bu kadar kolayca yaşattığı için yüce yaratıcıya şükranlarımı sunuyorum, bize bonusları daima var….
Hamile kalışımı herkes sevinçle karşıladı. Daha önce gördüğüm doğum koçluğu eğitimlerinden ve ruhumdan gelen bu defa normal doğum yap ve, yaşama geliş anını doğal yolla hisset duygularından dolayı, aile diziminde öğrendiğimiz doğum kanalından kendi geçen bebeğin yaşamda daha güçlü durduğu ve kendi işini kendi görmede daha başarılı olduğu bilgilerinden sonra  doktor olarak kimi seçmeliyiz karmaşasını yaşadım, doğala kim daha yatkındır?  Kızıma hamileliğim kolay geçmişti, 21 kg alıp küçük bir fil yavrusu gibi olmuştum ama her zaman tüm işlerimi kendim yapmıştım. İlk çocuğum kız olsun istemiştim sanırım babama duyduğumu gizli içsel sadakatin ürünüydü. Doğumumun normal doğum olmasını çok istedim fakat kızım 4.600gr’dı ve doğum kanalına inmemişti günlerce, o yüzden sezaryen olmak zorunda kalmıştım.
Sonra yine ilk doğumumu yaptıran doktoruma yönlendim. İçimde sanki bir şeyler olacak, gitmeli miyim gerçekten oraya yoksa kabul ettiğimiz yolda ilerleyip insan ruhuyla, hamile ruhuyla tıbbın bir arada gittiği bir merkeze İstanbul’a mı yönlenmeliyim bocalamasını  çok yaşadım. Eğitimler için o kadar çok İstanbul’daydım ki, acil bir şey olursa gidemem diye Edirne’yi tercih ettim. İlk kontrolden itibaren kızımın hamileliğindeki gibi her şey yine yolunda gidiyordu. Hayatımda ilk defa içimde bir şeyle var olmaktan sonsuz mutluluk duydum. Tüm hamilelik boyunca bedenime, içimde büyüyen şeye aşkla bağlandım. Bana kalsa oğlum sonsuza kadar orada kalabilirdi. Hamileliğimde de her zaman olduğu gibi yoğun  çalıştım. Hatta daha yoğun çalıştım, doğumdan sonra çalışamazsam, ödemelerimiz var, oğlumla bir süre dingin günler geçireyim hislerini yaşadım. Refleksoloji seanslarıma da sürekli devam ettim,  SP (Srebral Palcy) hastası olan bana düzenli gelip masaj yaptıran çocuklarım vardı. Kontrolsüz hareketlerde bulunup bazen karnıma vururlardı anneleri tedirgin olurdu ben her seferinde oğlum onların ne demek istediğini hisseder duygusundaydım. Enteresandır bana gelen çocukların hepsi doğum anında sıkışma yaşamış anne karnında çok sağlıklı olan çocuklardı. Nereden bilebilirdim bu hikayelere benzer hikayeyi birkaç ay sonra benim de yaşayacağımı… Hepsiyle mükemmel ilişkilerim vardı, hepsini çok seviyorum ve kalbimde daima yerleri saklı, çok ta özeller. Niye bu seçimi yapıp bu dünyaya geldiler, sağlığı normal insanlara neler anlatmak istiyorlar? Bence çok şey dünyadaki çok önemli rehberler olduklarını biliyorum. Bu arada benim nihai inancım yaşayan tüm insanların birbirlerine halife olduklarıdır ve mutlaka bir şeyler anlatıp bir şeyler öğretmek için bir aradadırlar. Anlatım ve öğretim bir şekilde bittiğinde ayrılırlar. Kavga ettiğimiz nefret ettiğimiz biri dahi bize bir şeyimizi değiştirmemiz için rehberlik ediyordur. Karşısındaki insanın iyi olmasını isteyen, önce kendisi iyi olmalıdır. Bektaşi  
İstanbul’da ve değişik şehirlerde devam eden eğitimlerime sürekli gidip geliyordum. Hala devam ettiğim ve büyük zevk aldığım Sistem Dizimleri sınıfında hamile olduğumu paylaştım. Sınıfa yeni küçük bir enerji geliyordu. Bu arada Mehmet Hocamın eşi Yadi’yi rüyamda hamile gördüm, bir erkek bebeğim olacak ama şimdi saklıyorum demişti. Sonraki ay onun da hamile olduğunu öğrendik. Bir süre sonra da ikimizin de erkek bebek beklediğini öğrendik. Diğer yandan hipnoz eğitimime de devam ediyordum ve eğitimde hoca bizlere öğretmek için uygulamalar yaparken ben ilk defa doğumla ilgili bir korkumu fark ettim, çalıştığım sp’li çocuklardan mı, başıma geleceği baştan hissettiğimden mi korkumu sonradan çektiğimden mi bilemiyorum ama doğumda bebeğimin sıkışması korkuma çalışmak istiyorum dedim. Bunu da evimizde eşime endişe yaratmasın diye hiç paylaşmadı. Sonuç değişti mi hayır ben korkumu yaşadım…
Evimizde doğru dürüst eşyamız yoktu ve bize gelecek yavruyu güzel karşılamak isteğimizden dolayı evimize mobilya almaya, boya yaptırmaya, bakım çalışmalarına başladık ciddi ödemeler altına girdik. O sırada devletten üzücü bir haber geldi muayenehaneler kapatılacakmış. Evde ister istemez üzücü bir hava hakim oldu. Şimdi ne yapacağız?.. Biz bu arada Hindistana Bagavanın (Onennes University) yanına aşrama gidip bir süre meditasyonla içimize dönmek istedik. Ama yeterli paramız olmadığını düşünüyorduk. Tuba Küçükaksu bize bir anısını anlattı. Kredi alıp ilk defa oraya gidip döndüğümde harcadığım tüm parayı anlamadan kazandım dedi. 4.5 aylık hamileydim ve ilk defa bu kadar uzun uçak yolculuğu yapacaktım. Yolculuk toplam 11 saat sürdü. Hayatta en sevmediğim şeylerden biri kocamdan ayrı yattığım bir gecedir. Ama orada bir süre ayrı yerlerde kaldık. Önümüze “silence” (sessizlik ) yazıp, uzuuun bir sessizliğe büründük. Yalan Dünya dizisindeki Nurhayat var ya ben bazen Nurhayat gibiyimdir. İçime Nurhayat kaçtı bugün der durmadan konuşurum ama Hindistan’da derin bir sessizlik ve sukünet vardı. İçine dönmenin güzel yolu… Bir detoks programına girdik ve çok sade şeyler yedik. Bu arada aslan burcumdan dolayı mı, dedemin küçüklüğümde kasap oluşundan ve onu çok özleyişimden dolayı mı bilinmez ben eti çok severim ama Hindistan’da bol bol meyve yedim. Yemekler bana fena koktu. Aşramdan 10 gün boyunca bir yere çıkmadık, Hindistan kalabalık kaotik bir yerdi. Enteresandır insanlar bu kaosta, zayıf bünyeleri ile naif ve Avrupalı toplumlardan daha mutlu görünüyorlardı. Eğitimin son günlerinde canım arkadaşım Tubanın önderliğinde bizi Türkiye grubu olarak Bagavan kabul etti. Hepimizle konuştu, karnımdaki oğlumla da konuşarak bu çocuk bir kristal çocuk dedi. Babasıyla sessizlik içinde gözlerimizle bakışıp, sevincimizi paylaştık. Aşram bitti ve biz 2 gün Hindistan’da gezindik, kıtlıktan çıkmış gibi pizzalara saldırarak. Uzun bir yolculukla tekrar evimize döndük. Enteresandır ki içe dönüş kendine yapılan en iyi yatırım her şeyi içinde ve bizi yaradan Allah’ta aramak. Rab’ınızdan size indirilene uyun. O'ndan başka dostlara uymayın. Ne de az öğüt dinliyorsunuz.(Araf suresi) Gerçekten de bizde geldiğimizde Tuba gibi harcamalarımızı karşıladık şükürler olsun. Bir kez daha yaradana teslim ol o hep senin yanındadır lafını hatırlayarak. Ayrıca muayenehanelerin kapatılması durdurulmuştu. Belki 1 ay eşimle çok az konuştuk, insan ne garip 15 günde yeni alışkanlığını ediniyor tabi eğer isterse. Hep yeni alışkanlık kazanmanın zor olduğunu sanırız oysa.
Ben 23 yaşında yumurtalığımda ki  baş büyüklüğünde olan kisti aldırmak için ağır bir ameliyat geçirdim. 23 yaşımdan beri tek yumurtalıkla hayatıma devam ediyorum. İleriki yaşlarımda aldığım eğitimlerimde rahimdeki sıkıntıların kadınlığı, dişiliği reddediş olduğunu öğrendim. Tabi bu reddediş lezbiyenlik gibi bir şey değil. Örneğin senin sülalende bir kadına erkekler zulüm yaptı sen de kendimi korumalıyım sert olmalıyım, erkeklere kendimi ezdirmemeliyim diye kararlar alıyorsun. İşte böyle bir şey… Aslına bakarsanız görünüşte gayet dişiyim. Ama içimde toplumda çokça yer alan kadın olmak zayıflıktır, erkek gibi olmalısın, güçlü olmalısın, benim erkek gibi kızım var, erkeklere taş çıkartır sözlerinin esiri olan ruhum yumurtalığımın gidişine sebep olmuş. Oysa yüce yaratıcı seni yani kadını sevgiden yaratmış kendini reddediş niye?  Sana sevgi olmayı kodlamış, güç olmayı değil ki. Güçlü kadınlar kuşağına hoş geldiniz. Oysa yaşamda fıtrattan uzaklaşmak kendinden uzaklaşmaya neden olur. Kendinden uzaklaşan ağaç var mıdır mesela meşe doğar meşe ölür, meşeyken çam gibi davranmak sanırım sadece kadına özel bir şey. Kadın gibi kadın olmayı öğrenmek çoook zamanımı aldı. Onlarca eğitimden sonra kendim bu eğitimi anlatmaya başladım. Ama erkek gibi güçlü bir kadının erkek oğlunu nasıl yetiştireceği de ayrı bir şaibeydi. Neyse ben iki çocuğuma da hamile kalırken hep kolayca hamile kaldım. Evlat duygusunu bu kadar kolayca yaşattığı için yüce yaratıcıya şükranlarımı sunuyorum, bize bonusları daima var….
Hamile kalışımı herkes sevinçle karşıladı. Daha önce gördüğüm doğum koçluğu eğitimlerinden ve ruhumdan gelen bu defa normal doğum yap ve, yaşama geliş anını doğal yolla hisset duygularından dolayı, aile diziminde öğrendiğimiz doğum kanalından kendi geçen bebeğin yaşamda daha güçlü durduğu ve kendi işini kendi görmede daha başarılı olduğu bilgilerinden sonra  doktor olarak kimi seçmeliyiz karmaşasını yaşadım, doğala kim daha yatkındır?  Kızıma hamileliğim kolay geçmişti, 21 kg alıp küçük bir fil yavrusu gibi olmuştum ama her zaman tüm işlerimi kendim yapmıştım. İlk çocuğum kız olsun istemiştim sanırım babama duyduğumu gizli içsel sadakatin ürünüydü. Doğumumun normal doğum olmasını çok istedim fakat kızım 4.600gr’dı ve doğum kanalına inmemişti günlerce, o yüzden sezaryen olmak zorunda kalmıştım.
Sonra yine ilk doğumumu yaptıran doktoruma yönlendim. İçimde sanki bir şeyler olacak, gitmeli miyim gerçekten oraya yoksa kabul ettiğimiz yolda ilerleyip insan ruhuyla, hamile ruhuyla tıbbın bir arada gittiği bir merkeze İstanbul’a mı yönlenmeliyim bocalamasını  çok yaşadım. Eğitimler için o kadar çok İstanbul’daydım ki, acil bir şey olursa gidemem diye Edirne’yi tercih ettim. İlk kontrolden itibaren kızımın hamileliğindeki gibi her şey yine yolunda gidiyordu. Hayatımda ilk defa içimde bir şeyle var olmaktan sonsuz mutluluk duydum. Tüm hamilelik boyunca bedenime, içimde büyüyen şeye aşkla bağlandım. Bana kalsa oğlum sonsuza kadar orada kalabilirdi. Hamileliğimde de her zaman olduğu gibi yoğun  çalıştım. Hatta daha yoğun çalıştım, doğumdan sonra çalışamazsam, ödemelerimiz var, oğlumla bir süre dingin günler geçireyim hislerini yaşadım. Refleksoloji seanslarıma da sürekli devam ettim,  SP (Srebral Palcy) hastası olan bana düzenli gelip masaj yaptıran çocuklarım vardı. Kontrolsüz hareketlerde bulunup bazen karnıma vururlardı anneleri tedirgin olurdu ben her seferinde oğlum onların ne demek istediğini hisseder duygusundaydım. Enteresandır bana gelen çocukların hepsi doğum anında sıkışma yaşamış anne karnında çok sağlıklı olan çocuklardı. Nereden bilebilirdim bu hikayelere benzer hikayeyi birkaç ay sonra benim de yaşayacağımı… Hepsiyle mükemmel ilişkilerim vardı, hepsini çok seviyorum ve kalbimde daima yerleri saklı, çok ta özeller. Niye bu seçimi yapıp bu dünyaya geldiler, sağlığı normal insanlara neler anlatmak istiyorlar? Bence çok şey dünyadaki çok önemli rehberler olduklarını biliyorum. Bu arada benim nihai inancım yaşayan tüm insanların birbirlerine halife olduklarıdır ve mutlaka bir şeyler anlatıp bir şeyler öğretmek için bir aradadırlar. Anlatım ve öğretim bir şekilde bittiğinde ayrılırlar. Kavga ettiğimiz nefret ettiğimiz biri dahi bize bir şeyimizi değiştirmemiz için rehberlik ediyordur. Karşısındaki insanın iyi olmasını isteyen, önce kendisi iyi olmalıdır. Bektaşi  
İstanbul’da ve değişik şehirlerde devam eden eğitimlerime sürekli gidip geliyordum. Hala devam ettiğim ve büyük zevk aldığım Sistem Dizimleri sınıfında hamile olduğumu paylaştım. Sınıfa yeni küçük bir enerji geliyordu. Bu arada Mehmet Hocamın eşi Yadi’yi rüyamda hamile gördüm, bir erkek bebeğim olacak ama şimdi saklıyorum demişti. Sonraki ay onun da hamile olduğunu öğrendik. Bir süre sonra da ikimizin de erkek bebek beklediğini öğrendik. Diğer yandan hipnoz eğitimime de devam ediyordum ve eğitimde hoca bizlere öğretmek için uygulamalar yaparken ben ilk defa doğumla ilgili bir korkumu fark ettim, çalıştığım sp’li çocuklardan mı, başıma geleceği baştan hissettiğimden mi korkumu sonradan çektiğimden mi bilemiyorum ama doğumda bebeğimin sıkışması korkuma çalışmak istiyorum dedim. Bunu da evimizde eşime endişe yaratmasın diye hiç paylaşmadı. Sonuç değişti mi hayır ben korkumu yaşadım…
Evimizde doğru dürüst eşyamız yoktu ve bize gelecek yavruyu güzel karşılamak isteğimizden dolayı evimize mobilya almaya, boya yaptırmaya, bakım çalışmalarına başladık ciddi ödemeler altına girdik. O sırada devletten üzücü bir haber geldi muayenehaneler kapatılacakmış. Evde ister istemez üzücü bir hava hakim oldu. Şimdi ne yapacağız?.. Biz bu arada Hindistana Bagavanın (Onennes University) yanına aşrama gidip bir süre meditasyonla içimize dönmek istedik. Ama yeterli paramız olmadığını düşünüyorduk. Tuba Küçükaksu bize bir anısını anlattı. Kredi alıp ilk defa oraya gidip döndüğümde harcadığım tüm parayı anlamadan kazandım dedi. 4.5 aylık hamileydim ve ilk defa bu kadar uzun uçak yolculuğu yapacaktım. Yolculuk toplam 11 saat sürdü. Hayatta en sevmediğim şeylerden biri kocamdan ayrı yattığım bir gecedir. Ama orada bir süre ayrı yerlerde kaldık. Önümüze “silence” (sessizlik ) yazıp, uzuuun bir sessizliğe büründük. Yalan Dünya dizisindeki Nurhayat var ya ben bazen Nurhayat gibiyimdir. İçime Nurhayat kaçtı bugün der durmadan konuşurum ama Hindistan’da derin bir sessizlik ve sukünet vardı. İçine dönmenin güzel yolu… Bir detoks programına girdik ve çok sade şeyler yedik. Bu arada aslan burcumdan dolayı mı, dedemin küçüklüğümde kasap oluşundan ve onu çok özleyişimden dolayı mı bilinmez ben eti çok severim ama Hindistan’da bol bol meyve yedim. Yemekler bana fena koktu. Aşramdan 10 gün boyunca bir yere çıkmadık, Hindistan kalabalık kaotik bir yerdi. Enteresandır insanlar bu kaosta, zayıf bünyeleri ile naif ve Avrupalı toplumlardan daha mutlu görünüyorlardı. Eğitimin son günlerinde canım arkadaşım Tubanın önderliğinde bizi Türkiye grubu olarak Bagavan kabul etti. Hepimizle konuştu, karnımdaki oğlumla da konuşarak bu çocuk bir kristal çocuk dedi. Babasıyla sessizlik içinde gözlerimizle bakışıp, sevincimizi paylaştık. Aşram bitti ve biz 2 gün Hindistan’da gezindik, kıtlıktan çıkmış gibi pizzalara saldırarak. Uzun bir yolculukla tekrar evimize döndük. Enteresandır ki içe dönüş kendine yapılan en iyi yatırım her şeyi içinde ve bizi yaradan Allah’ta aramak. Rab’ınızdan size indirilene uyun. O'ndan başka dostlara uymayın. Ne de az öğüt dinliyorsunuz.(Araf suresi) Gerçekten de bizde geldiğimizde Tuba gibi harcamalarımızı karşıladık şükürler olsun. Bir kez daha yaradana teslim ol o hep senin yanındadır lafını hatırlayarak. Ayrıca muayenehanelerin kapatılması durdurulmuştu. Belki 1 ay eşimle çok az konuştuk, insan ne garip 15 günde yeni alışkanlığını ediniyor tabi eğer isterse. Hep yeni alışkanlık kazanmanın zor olduğunu sanırız oysa. Yedisinde neyse yetmişinde odur denir durulur bir insan için…


1 yorum:

  1. Xavi Gerad Jude Am. Aiicco Sigorta plc Temsilcisi. Biz 3% anaSayfa Ödeme oraninda Kredi sunuyoruz.Bu (CEO) e-posta adresine bizimle irtibata ilgilenen
    varsa: xavigeradloanfirm@yahoo.com
    Eklendi sadece Aiicco Sigorta plc Izin Alir 20 yas üzeri yazidan.
    Bireysel Krediler Yatirim.
    Isletme Kredileri Yatirim.
    Konsolidasyon Kredi.
    Insaat Krediler.
    Bir'in Daha yaygin Ödeme yasindaki Your Language.
    Plani Çirak AYLIK ve yillik Ödemeler arasinda yorumsuz yapin.
    Esnek Kredi kosullari.
    Yil 5000 8000.000.00 Euro Kadar Kredi yok.
    FIRMAMIZ Güvenilir, Verimli, hizli ve yürüt BIR islemdir. Bize bugün.SR GERAD JUDE Yatirim plc: Yanitlar Isim gönderilmesi gerekmektedir, E- posta: xavigeradloanfirm@yahoo.com




    YanıtlaSil